Her geçen gün daha çok karanlığa gömülüyoruz.
Zamanda tersine bir koşu içindeyiz.
Toplumun medeniyet göstergesi olan meslekleri bir bir değersizleştiriyor, onları cahil halkın önüne atıyor, şiddete maruz bırakıyoruz.
Neden mi bahsediyorum?
Örgütlü cehaletin elinde stres topuna dönüştürülen sağlık çalışanları ve öğretmenlerden bahsediyorum.
Önce sağlık çalışanlarını değersizleştirdik. “Giderseniz gidin” dedik. Sonra cahil halkın önüne attık. Hem de “Önceden doktorların önünde el pençe divan dururduk, şimdi doktor dövebiliyoruz, çok geliştik diyen” o cahiller sürüsünün önüne attık. Canını kurtaranlar yurt dışına gitti. Kalanlar da yoğun nöbet ve mesai girdabında çırpınıp duruyorlar. Henüz mesleğinin başında olanlar mecburiyetten katlanıyorlar bu zulme. Biraz kıdemliler özel hastanelere kapak atıyor. İnsanlıkla yaşıt ve insana, insanlığa hizmet eden bu kutlu mesleğin mensupları böylelikle mesleklerini yapamaz hale getiriliyor.
Medeniyetin var olma sebebi, medeniyeti kuran kadim meslek öğretmenlik de bu memlekette maalesef tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar değersizleştirildi. Her toplumda baş tacı edilen, rol model olarak görülen öğretmenler, bu memlekette kazıktan boşalmış, medeniyetten nasibini almamışların bakıcılığını yapmakla görevlendirildi. Öğretmen bakıcı derekesine düşürüldü. Bu bir çöküştür. Zamanda tersine bir koşudur.
Eğitim sistemimizin neresinden tutarsak orası elimizde kalıyor. Yıllarca bu memlekette kasıtlı olarak eğitimin “e”sinden anlamayanlar bakan yapıldı. Siyasi iradenin en liyakatsizleri özenle seçerek bakan yaptığı bu ülkede eğitimden ve sistemden bahsetmek zaman kaybıdır. Kendi çocuklarına bu derecede kötülük yapan başka bir ülke yoktur herhalde. Okula başlayanın başladığı sistemle mezun olamadığı tek ülke galiba biziz. Eğer bu bilmeden yapılıyorsa cahillik, bilerek yapılıyorsa ihanettir. Hiçbir ülke, gençliğine bu kadar düşmanca kötülük yapamaz.
Eğitim sisteminin üç önemli saç ayağından birincisi olan öğretmeni, bakıcılığa mahkûm eder, onun otoritesini ve saygınlığını alaşağı ederseniz buradan bir güzellik, bir başarı çıkmaz. Eğitim sisteminin merkezinde bulunan öğretmeni yerinden edip onun yerine öğrenciyi koyar ve öğrenci merkezli eğitim yapıyoruz teranesi okursanız oradan eğitim, bilgi, başarı çıkmaz bugün olduğu gibi terör çıkar. Şamar oğlanına çevirdiğiniz öğretmenleri cahiller sürüsünün önüne atarsanız daha çok kurban veririz. Bir an önce medeniyet kurucusu öğretmenin otoritesi ve saygınlığı geri verilmeli. Yoksa bu memleket kifayetsiz muhterisler ve örgütlü cehalet sürülerinin elinde heba olacak. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşma çabamız zamanda tersine koşu ile maalesef Ortaçağ karanlığına doğru yolculuğa dönüşecek.
Devletimizden ve siyasi iradeden sağlık çalışanlarına, öğretmenine sahip çıkmasını ve bu kadim meslek sahiplerine hak ettikleri değeri ve önemi vermesini istiyoruz. Görülen o ki, artık kanunla korunmaları gerekiyor. Yoksa gözü dönmüş cahilmedeniyet düşmanlarını başka türlü durdurmamız kabil olmayacak!
Katledilen İbrahim Oktugan öğretmene bu vesile ile Tanrı’dan rahmet diliyor, eğitim ordumuzun son şehidi olmasını temenni ediyorum.