Bahar ile bayram arasında hep yakın bir ilişki olduğunu düşünürüm. Bu yüzden olsa gerek mutlulukların en yüksek derecesi bayram gibi, bahar gibi ifadeleri ile bende birleşir. Bir bayram havası yaşamak esasında baharın serinliğini, canlılığını, yenilenmişliğini yaşamak demektir. Nisan ayı hem baharı hem de bayramı yaşadığımız bir ay oluyor…
Günlük siyaset ile ilgilenmem. Ama bir aydın olarak ülkemin geleceği, kültür ve sanat politikaları ile ilgiliyimdir. Geçen yirmi yıl içerisinde ülkemin geleceği adına hiç ümitli olamadım. Yanlış politikalar ve bu yanlış politikalarda anlaşılmaz ısrarın ülkeye çok büyük faturalar ödettiğine şahitlik ettik. Kuru hamasetin, yüceltilen cahilliğin, dışlanan akıl ve bilimin, yozlaştırılan eğitimin, itibarsızlaştırılan sanat ve kültürün bir ülkeyi ileriye götürmeyeceği herkesin bildiği bir gerçekken bu gerçek bile görmezden gelindi. Bugün ülkece içerisine düştüğümüz açmaz tesadüfi değil maalesef sağıra yatılarak gelinen bir noktadır. Umarım yanlışlardan dönülür ve ümit taşıyabileceğimiz günlere ulaşırız.
31 Mart seçimleri ve sonuçlarının ülkenin kaderinde bir kırılma noktası oluşturduğu kanaatindeyim. Toplumun her katmanının ayrıştıran ve ötekileştiren dile karşı reaksiyon gösterdiğini düşünüyorum. Geçmişte de bu dilden bu ülke çok zarar gördü. Kardeş kavgası ocaklara ateş düşürdü. Üzerinde uzlaşmamız gereken laik, demokratik, çoğulcu ve bu cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk çizgisidir. Huzur, mutluluk ve gelişme bu çizgidedir. Ayrılıklarımızda değil birlikteliklerimizde buluşmalıyız. Dinin, siyasetin manivelası yapıldığı yerde huzur aramak beyhudedir. Taraftarların değil aydınların, holiganların değil sanatkarın ve bilim insanlarının, cahillerin değil liyakat sahiplerinin sesine kulak verilmeli. Ahlak ve adalet vazgeçilmez kriterimiz olmalı. Bu ülkede maalesef aidiyet bağı zayıflamıştır. Kendi öz varlıklarımıza ve kaynaklarımıza yatırım yapmazsak bu aidiyet bağı tümden kopabilir. Tasada, kederde, sevinçte, mutlulukta bir olmak zorundayız. Bugün maalesef sevinçlerimizde de kederlerimizde de bir değiliz. Bu en çok düşmanlarımızı sevindirir. Bir olmalıyız, diri olmalıyız, iri olmalıyız. Tarihin ve coğrafyanın omuzlarımıza yüklediği bu sorumluluktan kaçamayız.
Rengarenk çiçeklerin ruhumuzu okşadığı, ılık esintilerin saçlarımızla oynadığı aydınlık bahar günlerinin bayram ile taçlandığı şu günler ülkemiz için aydınlığın, huzurun ve mutluluğun müjdecisi olur inşallah.
Baharınız umutlu, bayramınız kutlu olsun!