Bazılarımızın hayatında önemli bir yer tutan bazılarımızda da hayatımızın içinde ve dışında olabildiği bir duygu, düşünce, düşler, özlemler yumağına şiir diyoruz.
Dün ‘21 Mart Dünya Şiir Günü’ olarak kutlandı.
Yaşamımızda güzel gördüğümüz birçok şeyi şiirle bütünleştirdiğimiz çok olmuştur.
Çok güzel bir yeri tanımlarken "şiir gibi güzel bir yer", güzel bir yazı gördüğümüzde, "şiir gibi güzel yazı", bir panelde konuşmacının sunumunu beğenince “şiirsel anlatım yaptı” diye tanımlarız. Güzel bir insan özellikle de güzel bir kadını anlatırken, "şiir gibi güzel" tanımını kullanırız.
Bana göre şiir, birçoğumuzun hayatında olmamasına rağmen bazılarımızda tarihsel, bazılarımızda duygusal, bazılarımızda hayaller, bazılarımızda özlemler, bazılarımızda düşünsel izler bırakan kalpsel, zihinsel kelimeler topluluğudur.
Şiir hayatımızda gözle görülmeyen ama her an yanıbaşımızda olan kanatsız melek gibi bir olgu.
Bazen duygularımızın en yoğunlaştığı anlarda, bazen sevinçli, bazen hüzünlü anlarımızda adeta bize destek veren zihin emeği mahsüldür.
Duygusal kaos “kişinin duygularında bir karışıklık, bir kargaşa durumu" yaşadığımız anlarda ya içimizden geçenleri şiirle kağıda dökerek ya da güzel bir şiir okuyarak kendimizi relaks haline getirebiliriz.
Şiir gibi güzellikler bizlerin kalbimizi, gönlümüzü ferahlatır.
Şiir birçoğumuzda bazen fırtına, bazen tatlı bahar esintileri yaratır.
Çok güzel, çok etkileyici güzel bir manzarayı dakikalarca seyretmeye koyulan insan bu durumu şiir gibi güzellik seyrettim diye yorumlar.
Şiir, içsel duygu dökümüdür, kalpsel yansımadır, dünyada ve ülkemizde birçok şiirin, hatta şarkı sözü niyetine yazılan en güzel şiirlerin kadına yazıldığını görürüz.
Şiir gerçektir, şiirde riya, yalan, çirkinlik, kötülük yoktur.
Şiirde güzellik, doğruluk vardır.
Kalbiniz ve gönlünüz şiir gibi güzelliklerle dolsun.