Yaşam uzun soluklu gözükse de aslında nihayetinde çok da fazla olmayan zamanda noktalanan bir gerçektir.
Kişi kendisinin kıymetli olduğunu başkasının yörüngesi olmadığını onun söylemleriyle yanlışlar yapmamayı uygulamadığı sürece hayatını zora sokmaya devam eder.
O yüzdendir ki kişide yılgınlık yaratıp kendi mesleki başarıları kariyerini unutturmaya çalışanların üzerindeki etkilerini yok edip onları çevrelerinden uzak tutarak daha çok çalışmak daha çok verimli olmak için kendisinde oluşturulan özgüven eksikliğini üzerinden atarak durgunluğunu yok edip durmanın kendisine verdiği zararlardan kurtulup durmadan kendi yaşam ve mesleki zirvesine hızlanarak devam edenler kendi değerini tekrar yaşayacaktır.
Hayatın acımasız yolunda gerek sosyal hayatta gerekse mesleki kulvarlarda insanda moralsizlik, bıkkınlık, yılgınlık yaratıp moral olarak düşmesini isteyenler olabiliyor.
Maalesef ki bu tür olumsuzlukları yaratanlar daha çok kişinin çevresindeki insanlar oluyor.
Kendisinde yaratılan her türlü manevi moralsizlik düşmelerinde kişi geldiği yere kadar olan verdiği emekleri yaptığı çalışmaları hatırlayıp düşmesine neden olanları çevresinden uzak tutarak düşmekten kurtulabilir.
Yaşamda insana zarar veren unsurların başında umutsuzluk geliyor.
Umutsuzluk kişide yaratılan bir şey yapma artık duygusuyla yoğunlaştırılan ve kişiyi eksilere götüren negatif duyguların zirvesidir.
İnsanı hedeflerinden uzaklaştıran her şeyden neredeyse hayattan vazgeçiren basamaklar adeta ilmek ilmek işlenerek umutsuzluk yaratıp kendi döngüsünde görmek isteyenler devamlı olarak kişide umutsuzluk yaratarak kendi maddi manevi istismarlarına devam etmek isteyenleri görürürüz.
İnsanın umutsuzluğu üzerinden atması kendisinde umutsuzluk yaratanları kendisinden uzak tutarak gerçekleşir ve hak ettiği düzlüğe çıkabilir.
Durmayı, düşmeyi, umutsuzluğu hayatlarından çıkaranlar uzak tutanlar kendi gerçek değerine kavuşurlar.
Gönlünüz ve kalbiniz durmamayı, düşmemeyi, umutsuz olmamayı isteyen insanlarla olsun.