Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin 2010 Yılı Basın Ödülleri töreni önceki gün Hillside Su Otel’de yapıldı.
Düzenlenen törene Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Vali Ahmet Altıparmak, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Akdeniz Üniversitesi Rektörü İsrafil Kurtcephe, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile gazeteciler katıldı.
Törene gazetecilerden çok siyasilerin ilgi gösterdiğini gördük. Ne de olsa seçim arifesindeyiz. Siyasilerin ilgi göstermesi normal. Normal olmayan ise, birçok gazetecinin geceye katılmaması. Acaba neden? Bu sorunun da cevabını AGC yönetimi vermeli.
***
Her nedense CHP’liler de ödül törenine yeteri kadar ilgi göstermedi. Törende sadece Akaydın ve Böcek’in olması şaşkınlık yarattı. Deniz Baykal ve kurmayları davet edilmelerine rağmen gelme zahmetinde bulunmadılar. Peki, ama neden? Bunun birçok nedeni olabilir. Ben size iki tanesini aktarayım. Birincisi Baykal CHP Genel Başkanı değil. Yani sıradan bir milletvekili muamelesi göreceğini bildiği için gelmemiş olabilir. İkincisi ise Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nin ödül töreninde gösterdiği tepkiyi devam ettirmek istemiş olabilir.
Yukarıda sözünü ettiğim nedenler benim şahsi fikrim. Tabi başkaları başka nedenler de ortaya sürüyor. O da onların görüşü.
***
Ödül töreninde siyasilere söz hakkı verilince tabi onlar da bu fırsatı iyi kullanmak istedi. Bunların başında da Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın geldi. Genel seçimlerin ardından Türk demokrasisinde yeni bir sayfa açılacağını anlatan Akaydın, “Artık bu sayfaların basın dünyasının ekonomik baskılar yaşamadığı, televizyonlarda sırf siyasi düşüncelerinden dolayı insanların kovulmadığı, basın mensuplarının tutuklanmadığı bir dönem olur. Nedim Şener, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Ahmet Şık gibi gazetecilerin başları dik onurla, siyasileri özgürce eleştirebildikleri bir Türkiye diliyorum” dedi.
Bu söyleme katılmamak mümkün mü? Hepimizin dileği basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması. Bunun için de mücadele etmek gerekir. Ancak Hoca bir yandan basın özgürlüğünden söz ederken, diğer yandan da basını susturmak için çaba gösteriyor. Merak ediyorum Hoca ve kurmayları bugüne kadar kaç gazeteci hakkında dava açtı? Bu davaların amacı ne? Gerekçesi ne? Şahsen bu soruları çok merak ediyorum. Cevap verilirse çok mutlu olurum.