Dönem dönem Antalyaspor ile ilgili değişik bilgiler alıyorum. Bu bilgileri zaman zaman sizinle paylaşıyorum. Bugün yine tarafıma gelen bir ileti var. Kullanıp kullanmama konusunda epey düşündüm. Gelen bilgilerin tamamının doğru olup olmadığına emin değilim. Ancak emin olduğum bir şey var; bilgiyi yollayan kişinin Antalyaspor altyapısını iyi bilen biri olması. Ben de bunu sizinle paylaşıp ilgililerin cevap vermesini bekleyeceğim.
İşte o yazı:
“Antalyaspor neden bu duruma düştü?
İsim isim yapılan haksızlıklar ve sonuçları Antalyaspor’un altyapısı bir altın madeni iken torpil yuvasına döndü. A takımda satılan ve yeri doldurulamayan futbolcular gibi nice altyapı gencimiz nereye gitti isim isim yazacağım. Son 3 ay içerisinde 2008 doğumlu olmasına rağmen altyapıda bir üst takımda oynatılan milli futbolcu Arda Özmen Adana Demirspor’a gitti. Evet hem milli, hem solak, hem de U16 ve U17’nin vazgeçilmezi. Ona yakın altyapı hocaları oyuncu velileri tarafından takımdan soğutulup eline lisansı ücretsiz verilip sessizce kovuldu. Pırlanta gibi gencimizi aynı gün diğer takımlar kapmak için yarıştı. Şu anda Antalyaspor U17’de O’nun yerine sol bekte sağ ayaklı kalifiyesiz gencin önünü açmış oldular.
2007 doğumlu Efe Karacan Başakşehir SK: Evet, milli takım karmasında olan futbolcu, “Antalyaspor’da forma adaletsizliği var. Yönetime yakın velilerin çocukları oynatılıyor dedi” diye lisansı eline verildi, ücretsiz aynı gün Başakşehir’in yolunu tutan gencimiz ilk maçında bile ilk 11 çıktı.
2007 doğumlu Halil Karadeli Alanyaspor: Bu gencimiz 8 yıldır Antalyaspor altyapı oyuncusu olmasına rağmen takımdan gönderildi ve hiç beklemeden Alanyaspor kaptı. İlk hafta ilk maçta ilk 11 oynamaya başladı ve ilk maçında akademide Alanyaspor’a galibiyeti getiren golü kaydetti.
2007 doğumlu Ahmet Temiz Fenerbahçe: Aynı şikayetlerle “Forma adaletsizliği var” dedi. Antalya çocuğu olmasına rağmen lisansı eline verildi ve bu gencimizi de başka bir Süper Lig takımı ücretsiz kadrosuna kattı.
U17 Eren Sayın Çaykur Rizespor: Bu gencimiz de yetenek dolu bir solak 6-8 numara ve aynı zamanda sol bek. Takımdan soğutuldu o da “Adaletsizlik, torpil var” deyince ücretsiz olarak lisansı eline verildi. Bu çocuğu kapmak isteyen Konyaspor, Sivasspor ve Çaykur Rizespor birbiri ile yarıştı. Aynı hafta futbolcu bir başka Süper Lig takımına ücretsiz transfer oldu.
U19 profesyonel Mert Selçuk: 6 ay öncesine kadar Trabzonspor gibi birçok kulübün peşinden koştuğu bu gencimiz Antalyaspor’un şuan da profesyonel futbolcusu. Gel gelelim bırakın maçları antrenmanlara bile çağırılmıyor. Antalyaspor’da sözleşmeli olduğu için maaş alıyor ve değersiz hissettirilip sözleşmen bitince takımı bırak git deniliyor.
U17 Kağan Demirbaş: 9 yaşında girdiği Antalyaspor akademisinde geçen seneye kadar tüm resmi müsabakalarda forma giyerken bu sene hiç oynatılmadı ve kendisine “Boşuna tesislere gelme. Antrenmanlara katılsan bile maçlarda seni oynatmayacaklar” denildi ve bu sene hiç oynatılmadı.
Buraya kadar yazılan tüm isimler ya gariban ya memur ya da esnaf çocukları. Yani Antalya’mızın yetenekli gençleri. Bu isimlerin yönetimde tanıdığı torpili yok, menajeri yok.
Düşünün ki altyapıda maddi gücü siyasi çevresi olan yönetimdeki bazı isimlerle arası çok iyi bir hoca takımın otobüsünün giydirme işlerini sözde cebinden yapıyor ve tüm hocaların, futbolcuların içerisinde konuşma yapıyor. Diyor ki “Otobüsü nasıl yaptırdım. Başkana söyleyin beğenmiyorsa kendisi yaptırsın.”
Bu gibi hocalar altyapıyı yönetirken yıllarca Antalyaspor’a futbolcu olarak hizmet etmiş, altyapıdaki gariban çocuklara cebinden ayakkabı alan, kendisini her konuda kanıtlamış olan Laminie Diarra gibi karakterli hoca bayram için ülkesine izinli gidiyor, dönüşte 1 gün geç kaldığı sebep gösterilip işten atılıyor.
Meriç Eraslan gibi Akdeniz Üniversitesi akademik ilim adamı altyapı hocalığından uzaklaştırılıyor.
Transfer yasağını kaldırmak için gerekli olan 200 bin Euro karşılığında Bodrumspor'a verilen altyapıdan çıkma Mustafa Erdilman ve Ege Bilsel göz göre göre harcandı. Altyapıda bu gidişle kaliteli hiçbir gencimiz kalmayacak. Yönetim ya da altyapı sorumluları tarafında tanışı olmayan, torpili olmayan, menajeri olmayan gençlerimiz takımdan soğutulup gönderiliyor. Torpili olmayan hiçbir genç mutlu değil. Tüm yetenekli gençler takımdan ayrılmak için gün sayıyor. Ali Şafak Öztürk’ün kendi döneminde yaptığı borçları üstlenip gitmesinin ardından satılan futbolcular Haji Wright, Mukairu, Doğukan Sinik ve Fernandao gibi milyonlarca Euro getiri sağladı. Bunların üzerine yeni gelen başkan kendisinin de Antalyaspor için çok para harcadığını söylüyor ve “Ben de bir yere kadar” diyor. Bu paralar nereye gidiyor. Antalyaspor maddi olarak dipsiz bir kuyu gibi artık. Elinde altyapı ve A takımında para edecek oyuncusu kalmamış hızla iflasa sürüklenen bir şehir kulübü var. Herkes A takımı konuşuyor bir galibiyet alınca her şeyi unutuyor. Şu unutulmasın ki altyapı bitirildi. En büyük sorun A takımdan ziyade altyapı. Bu yönetim ve iş bilmez altyapı sorumluları Antalyaspor’un yarınlarını da çalmaya devam ediyorlar. Bu takımın altyapıdan sorumlu yöneticisi yok mudur? Bu takımdan gönderilen ve başka bir Süper Lig takımına gidip hemen forma giyen gençler neden gitti acaba diye sorulmaz mı? Antalyaspor’dan ayrılıp başka bir Süper Lig takımına giden bu çocuklardan herhangi bir gelir elde edilmiş mi? Altyapıda oynayıp gelecek vadeden oyuncuların ne gibi sorunları var sorulmuş mu? Sergen Yalçın hoca altyapı hocaları ile toplantı yapıyor ve aynen şunları söylüyor: “Ben yarım sezon için bu takıma getirildim, herhangi bir hedefimiz yok. Bana altyapıdan şu oyuncuyu izle falan gibi şeyler boşuna söylemeyiniz. Ben uzun süreli bu takımda kalamayacağım. Altyapıya kimi alıp kimi göndereceğiniz beni ilgilendirmez." Sergen hocanın bu laflarının üzerine de altyapıda herkes istediğini alıyor istediğini eliyor.
Bu takım çok sahipsiz. Hizmet alttan başlar ama alt tarafın içi A takımdan daha içler acısı halde. Antalya’mızın amatör takımları ile gidip konuşunuz herkesin ağzında artık ortak cümleler var: Antalyaspor’a küçük yaştaki yetenekli çocukları vermeyiniz. Çünkü bu yetenekler orada zayi ediliyor. Orası artık torpilliler ordusu."