Dün ‘Futbolun da başkenti’ başlığıyla kaleme aldığım köşe yazımda Antalya’nın futboldaki profesyonel kulüplerine değindim.
Özetle, Süper Lig’de yer alan Antalyaspor ile Alanyaspor’un 2’nci ve 3’üncü Lig’de mücadele eden takımlarla uyum içinde çalışmaları gerektiğini belirttim.
Antalyaspor ile Alanyaspor’un gelecek vadeden, ancak forma şansı bulmayan oyuncularını Serik Belediyespor, Kemerspor 2003 ve Kestel Belediyespor’a tecrübe kazanması için yollayabileceğini ifade ettim.
Aynı zamanda maddi konularda sıkıntı yaşamamak için alt liglerdeki takımların da Antalyaspor ve Alanyaspor’dan faydalanıp kadrosunu gençlerle güçlendirebileceğini söyledim.
Bunun için Antalya’nın değişik kategorilerde mücadele eden 5 profesyonel takımının dirsek temasına girip, birbirine yardımcı olması gerektiğini hatırlattım. Çünkü bunda bütün kulüplerin menfaati var. En önemlisi Antalyalı gençlerin önü açılır.
Yazımı destekleyen çok sayıda mesaj ve telefon aldım.
Gelen bir telefonda söylenenler beni düşünmeye sevk etti. Dahası bu yazıyı yazmaya zorladı.
Arayan eski bir başkan şunları söyledi: “Evet, kulüplerimiz birbiriyle yakın temasta olmalı. Futbolcu alışverişi yapmalı. Gençlerin önü açılmalı. Sadece gençlerin değil Antalyalı antrenörlere de fırsat verilmeli. Antalya’da en büyük sorun antrenör. Yeteri kadar antrenör yetiştiremiyoruz.”
Haksız mı?
Konuşmadan sonra düşündüm ve Antalyalı antrenörlerin istenilen yerlerde olmadığını anladım. Yeterince şans tanınmadığını gördüm. Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Antalya Şubesi’nin yüzlerce üyesi var. Bu antrenörler her yıl ücretlerini ödeyip eğitimden geçer. Ancak bu kişilere ne kadar fırsat veriliyor. İşte o düşündürücü. Örneğin Antalyaspor’da kaç Antalyalı hoca görev alıyor? Ya da Alanyaspor’da görev alan var mı? Alt liglerdeki takımlarımız da bunlara dahil. Düşündüm ve hatırladığım kadarıyla sayıları bir elin parmaklarını geçmiyor. O halde ne yapmalıyız? Bana göre tıpkı futbolcu çıkarmak için verdiğimiz uğraşı Antalya’ya iyi antrenörler kazandırmak için de vermeliyiz. Eğitmeliyiz, şans vermeliyiz. Bunun yolu da profesyonel kulüplerde, profesyonel ekiple çalışmaktan geçer. Çalışmak tek başına yeterli değil. Bu kulüplerimiz kendi geleceği için gelecek vadeden hocalara gerekirse yurt dışı dahil ciddi eğitimlerden geçirmeli. Bunu yapan kulüplerin uzun vadede kazandığını göreceksiniz.
Sevgili Şifa Çiçek, yazını zevk ile okudum. Antalyada 35 yıldır ikamet eden bir eski futbolcu ve T.Direktör olarak ilimize kısa bir eleştiri getirmek ıstiyorum. Bu gün ülkenin tüm vilayetlerinden süper lig'de çalışan teknik direktör var iken, neden bir T.Direktör Antalyadan çıkmadı. Yeterlimi görülmüyor? Şansmı verilmiyor? Bunun araştırılması gerekiyor. Yeterli donanıma, bilgiye sahip ınsanlarımız var iken goreve layik gormeyenleri sorgulamamız gerektigine inanıyorum. Saygılarımla. Orhan Kapucu
Saygıdeğer abim,çok güzel konulara parmak basıyorsunuz.Biz de Kemerspor olarak Antalyaspor ‘umuzdan oyuncu talep ettik ve sağ olsunlar şu ana kadar beş oyuncu ile anlaştık.Gençleri oynatarak Antalyaspor’umuza hazırlamak istiyoruz.Saygılar
tebrik ederim çok doğru ve acill bir konuyu ela almıssın şifa kardeşim acaba antrenörlerde sapkayı önüne koyup bunları düşünüyomu gelecek planlaması yapıyomu kendini geliştirmeye çalışıyomu yoksa herkes kendini dev aynasındamı görüyo hele antrenör gelişimi konusunda hiçbir şey yapılmıyo bu eğitimi verecek donanımda kadroda yok zaten günü birlik seminerlerde hiç bir sey vermiyo onun içinde sınırlı sayıda futbolcu çıkıyo oda çoçuğun yeteneğine bağlı
tebrik ederim çok doğru ve acill bir konuyu ela almıssın şifa kardeşim acaba antrenörlerde sapkayı önüne koyup bunları düşünüyomu gelecek planlaması yapıyomu kendini geliştirmeye çalışıyomu yoksa herkes kendini dev aynasındamı görüyo hele antrenör gelişimi konusunda hiçbir şey yapılmıyo bu eğitimi verecek donanımda kadroda yok zaten günü birlik seminerlerde hiç bir sey vermiyo onun içinde sınırlı sayıda futbolcu çıkıyo oda çoçuğun yeteneğine bağlı