Önceki gün N TV?de Can Dündar?ın hazırlayıp sunduğu ?Canlı Gaste?yi izliyorum.
Türkiye Eğitim Derneği Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Dündar?ın konuğu.
Türkiye?deki eğitim sistemiyle ilgili yaptıkları bir araştırmadan söz ediyor.
Araştırmayı can kulağıyla dinliyorum.
Söyledikleri karşısında adeta şok oldum.
Yapılan araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım siz de benim gibi şok olmazsınız.
***
- TED?in 12 ilde öğrenci, öğretmen, veli ve mezunlar üzerinde yaptığı araştırma, velilerin dershanelere bir yılda 16 milyar 700 milyon lira ödediğini ortaya koydu.
- 2001 yılında bin 864 olan dershane sayısı, 3 bin 357 olan genel lise sayısını geçerek, 2010?da 4 bin 193?e ulaştı.
- Veliler ortaöğretime geçiş sınavları için 8 milyar 82 milyon 838 bin 965 TL, üniversiteye giriş sınavları için 8 milyar 626 milyon 472 bin 774 TL harcıyor.
- İlköğretimde bir milyon 891 bin 648, lisede bir milyon 88 bin 84 öğrenci sınava hazırlık için dershaneye gidiyor.
- Türkiye?de 95 devlet, 51 vakıf üniversitesi bulunmasına karşın öğrencilerin yüzde 62?si sadece 13 yükseköğretim kurumunu tercih ediyor.
- 46 üniversitede eğitim gören öğrencilerin oranı ise yüzde 3.63.
- Yükseköğretimdeki öğrencilerin yüzde 42?si açıköğretimde öğrenim görüyor.
- Yükseköğrenime devam eden 2 milyon 757 bin 828 öğrenciden 1 milyon 142 bin 536?sını açık öğretim programlarına kayıtlı gençler oluşturuyor.
***
Araştırmadan da anlaşıldığı gibi okullar bir bir dershaneye dönüşüyor.
Yani bir diğer anlamda eğitim tamamen paralı oluyor.
Bir ülkenin gelişmesinde eğitimin ücretsiz olması gerektiğini düşünenlerdenim.
İnsanı insan yapan, insanı geliştiren tek yol eğitimdir.
Şimdi çocuklarımızı bundan mahrum bırakıyoruz.
Sonra da neden gelişmiş ülkeler içinde yer almadığımızı söyler dururuz.
Araştırma bize olayın çok vahim boyutlara geldiğini gösteriyor.
Buna bir an önce dur denmeli. Aksi taktirde geleceğimizi emanet edeceğimiz eğitimli insan bulamayabiliriz.
?Eğitim haktır, paralı eğitim gasptır? diyor ve herkesi bir kez daha düşünmeye davet ediyorum.