Dünkü köşe yazımda ‘Antalyaspor’un borcu ne kadar’ diye bir yazı kaleme aldım.
Yazıda özetle borç miktarını ve bu borcun sorumlularını sizlerle paylaştım.
Yazdıklarımdan rahatsız olan Antalyaspor’un eski başkanı Ali Şafak Öztürk, sosyal medya hesabından bana yanıt vermiş.
Şöyle demiş Öztürk: Gerçekleri bu kadar iyi bilmene rağmen algıyı değiştirmeye çalışmak, bizi hedef göstermek neden?
Baktın taraftar geri çağırdı, gündem değiştirmek lazım, birilerini koruman lazım, başladın çalışmaya.
Susuyorsak Antalyaspor zarar görmesin diye susuyoruz yoksa söylenecek çok şey var. Sabrımızı taşırmayın! İşinize bakın…
Ne yalan söyleyeyim Ali Şafak Öztürk’ü ilk kez bu kadar öfkeli gördüm. Antalyaspor’da görev yaptığı süre zarfında basından kaçan, sessiz ve sedasız bir görüntü veren, sonrasında takımı da bırakıp arkasına bakmadan giden Öztürk’ün bir gün bana “Sabrımızı taşırmayın” diyeceği aklımın ucundan geçmezdi. Bu beni korkuttu! Yandaşlarının dediği gibi dizlerim titredi! Şimdi ben ne yapacağım!
Bir de bana “İşinize bakın” demiş Öztürk Bey.
Ben zaten işimi yapıyorum. İşim olayları yorumlamak. Sizin döneminizde Gültekin Gencer’e en ağır eleştirileri yaptım. O zaman bıyık altından gülüyordunuz. Hoşunuza gidiyordu. Ama ben sizi mutlu etmek için değil, yine gördüklerimi yazmaya çalıştım.
Bir de “Susuyorsak Antalyaspor zarar görmesin diye susuyoruz. Yoksa söylenecek çok şey var” demişsin sayın Öztürk. Asıl susmak Antalyaspor’a ihanettir. Neden konuşmuyorsunuz. Yoksa korkuyor musunuz? Ya da bu konu için babandan mı izin alamadın. Neyse Antalyaspor’u düşünüyorsan mutlaka konuşman gerekiyor. Bunu bir Antalyaspor taraftarı olarak senden rica ediyorum.
“Gerçekleri bu kadar iyi bilmene rağmen algıyı değiştirmeye çalışmak, bizi hedef göstermek neden?” sorunuza gelince. İnan bildiklerimi yazdım. Bunun dışındakiler sadece duyum. Ama eğer siz farklı bir şey biliyorsanız bana aktarabilirsiniz. Onları da yazacağımdan şüpheniz olmasın. Bu arada sizi neden hedef göstereyim. Böyle bir düşüncem olsaydı başkan olduğunuzda, “Antalyaspor için tarihi fırsat” diye başlık atmazdım. Yine söylüyorum düzgün yönetebilseydin, burnunun dikine gitmeseydin kırmızı beyazlı takım için ideal bir başkandın. Ama maalesef babanın varlığıyla yaptığın şımarıklık Antalyaspor’u bu hale getirdi.
“Baktın taraftar geri çağırdı, gündem değiştirmek lazım, birilerini koruman lazım, başladın çalışmaya” sorusu yöneltmişsin şahsıma. Samimiyetime inan bugüne kadar hiçbir zaman başkan önermedim. Kimse için de çalışmadım. Bunu da en iyi bilenlerdensin. Ayrıca geri gelmene en çok ben sevineceğim. Bunu da böyle bil. Çünkü bu borcu sen yaptın, senin temizlemen lazım. Aksi halde kırmızı beyazlı takıma gönül vermiş biri olarak iki elim yakanda olacak.