Zorlu bir sezonun ardından Antalyaspor Süper Lig’de kalmayı başardı.
Bunun rahatlığını yaşamadan yeni sorunlar baş göstermeye başladı.
Geçtiğimiz hafta gündeme getirdiğim ve kamuoyunu uzun süre meşgul eden ‘borç’ olayı şu anda kırmızı beyazlı takımın önünü tıkıyor.
Eski başkan Ali Şafak Öztürk döneminde yapılan ve faiziyle birlikte 303 milyon lirayı bulan sadece kredi borcu yüzünden mevcut yönetimin adeta eli-kolu bağlı durumda.
Sadece borç değil, bu borcu yapan Ali Şafak Öztürk ve en yakın çalışma arkadaşı Emin Hesapçıoğlu’nun gelirlere koydurduğu temlikler de Başkan Cihan Bulut ve yönetimini çıkmaza sokuyor.
Bu çıkmaz Antalyaspor’da belirsizlik yarattı. Belirsizlik ise güvensizliği getirdi. Böyle olunca kimse Antalyaspor’a gelmek istemiyor.
Malumunuz başkan Cihan Bulut daha önce Erol Bulut ile yüzde 90 anlaşmaya vardıklarını ve süre vererek bu transferi açıklayacaklarını belirtmişti. Bunu fırsata çeviren Erol Bulut ise, Malatyaspor’dan zam alarak Antalyaspor’u reddetti.
Ardından Rıza Çalımbay ile temasa geçildi, Antalya’ya çağırıldı. Uzun uzun pazarlık yapıldı, ancak Rıza Hoca kaygılarını aktardıktan sonra kentten ayrıldı, sonra da teklifi geri çevirdi. Bu transferi için de süre veren Antalyaspor yönetimi, maalesef duvara tosladı. Uzun lafın kısası yönetim şu an itibarıyla sürece okuyamıyor, götüremiyor. Acemice açıklamalar takımı olumsuz yönde etkiliyor. Bir an önce bu belirsizliğin giderilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Gelelim asıl konuya…
Yukarıda birçok neden sıraladım ve bu nedenlerden dolayı bazı hocaların gelmek istemediğini dile getirdim.
Yani para yok, transfer yok, borç çok. Hal böyle olunca bunları çok sorun etmeyecek birinin gelmesi gerekir. Peki kim bu biri? Bir süredir gündemde olan Yusuf Şimşek isminin tartışılması taraftarıyım. Bu konuda taraftarların yorumları var. Genel olarak olumlu görüş belirtilmişler. Tabi karşı çıkanlar da yok değil. Kişisel fikrim yönetimin de bu konuyu gündemine almalı ve artılarını eksilerini konuşmalı.