Geçtiğimiz hafta Haşim İşcan Mahallesi sakinlerinin samimi yaklaşımlarından istifade ederek, muhtarları hakkında görüşlerinin bir kısmını yayınlamıştık. Bu hafta mahallenin diğer sakinleriyle bir araya gelerek, hem mahalleyi hem de muhtarı konuşmaya devam ettik.
29 yıldır aynı mahallede ikamet eden Feriha abla, muhtar Halil Ay’dan bahsederken, “Ben hayatımda böyle bir muhtar görmedim. Gördüklerimin içinde en iyisi ve en enerjik olanıdır. Böyle çalışkan bir muhtar demek ki oluyormuş. Halil Bey herkesin yardımına koşan, özellikle de yaşlıların bütün sorunlarıyla karşılık beklemeden ilgilenen bir muhtar. Çaresiz, kimsesi olmayan ya da ihtiyaç sahibi büyüklerimizin, hastaneye götürülmesi ve ilaçlarının alınması gibi bütün sıkıntılarını çözmeye çalışır. Hatta vefat eden büyüklerimizin defin işlemleriyle bile ilgilenir.
Yaşlıları bir araya getirerek sabah kahvaltısı ya da bir yemek organize eder, mahalle içinde diğer sakinlerle kaynaşmalarını sağlar. İhtiyacı olanların evlerine kadar yemek dağıtımı yapar”, diyerek hem muhtarını anlattı hem de başarılar diledi.
Bir diğer ablamız, “Ramazan ayında kapı kapı dolaşır, ihtiyacı olan bütün yaşlılara pide dağıttırır. Çaresiz gördüğü insanlara ihtiyaçlarını sorar, yürüyemeyen yaşlı kimselere tekerlekli sandalye temin eder” diyerek söze devam etti.
Yine mahalleden bir ağabeyimiz, “İnsanları ayırmaz, telefon açan herkese yardım için koşar. Yaptığı yardımlardan dolayı herkes muhtarı bir evladı gibi sever. Onu arayan ya da onun bilgisi kim olursa olsun sadece Haşim İşcan Mahallesi değil, Antalya’nın diğer bütün mahallelerine de koşar” dedi.
Mahallenin çay ocağı işletmecisi Hatice Hanımla da sohbet ettim. Muhtarın adını duyunca önce bir güldü, sonra anlatmaya başladı; “Halil Ay mahallemizin muhtarı değil sanki süper kahramanı. Kendisini yıllardır tanıyorum. Gerek iyi kalbiyle, gerek vefalı yapısıyla her insanın yardımına koşan bir kahraman. Aramız oldukça iyidir. ‘er gün uğrar, ‘İşler nasıl, her şey yolunda mı?’ diye sorar.
Aslına bakarsanız, yıllar önce muhtarlık seçimlerinde kendisiyle rakiptik.
Biliyor musunuz, kaybetmekten tek bir gün bile pişmanlık duymadığım tek yarıştı benim için ve hep öyle kalacak. Mahalleye ve bizlere verdiği destekten dolayı kendisine çok teşekkür ederiz” dedi.
Ne güzel değil mi? Tebessümle hasbihal ettik, tebessümle yazdım ve inanıyorum ki sizler de tebessümle ve hayranlıkla okudunuz bu güzel muhtar hakkında söylenenleri. Gerçekten yürekten kutluyorum ve her mahalleye böyle bir muhtar diliyorum…