Mustafa Akaydın zamanında kente renk ve anlam katan birtakım otantik heykeller yapılmıştı. Bunlardan biri de Atatürk Caddesi’nde bulunan, eski kapalı stadyum yakınlarındaki daima temiz ve bakımlı kalması gereken su sebili şeklinde olan heykelimiz.
Fakat heykelin son halini görünce insan olduğumdan utandım. Heykelin üzerindeki heybe cebinde kullanılmış peçeteler, içecek kutuları, fast food paketleri ve her türlü çöp mevcut.
Bu pislik içinde kalmış heykele şaşkın bir şekilde bakıyordum ki sabah saatlerinde belediyenin temizlik işlerini yapan görevli kardeşimizle karşılaştım. Heykelin durumunu göstererek rica ettim, kırmadı ve hemen gereken temizliği yaptı.
Yürüyüşüme devam ettiğim sırada Çinli mi, Koreli ya da Japon mu bilemedim ama çekik gözlü bir arkadaş, parkta güzelce dişlerini fırçaladı, ağzındaki köpükleri de parka bir güzel tükürdü. Hem yürüyorum hem de bu kendine temiz, çevresine pis turisti takip ediyorum. Daha neler yapacak bakalım diye düşünürken, diş temizleme işini bitirince sırtına çantasını aldı, bankta geri kalan eşyalarını topladı. Bulunduğu yerden uzaklaşmak üzere parkın çıkışına doğru hareketlenmişti ki ardında, diş fırçalarken kullandığı birkaç plastik pet şişeyi parkın ortasına öylece kabak gibi bıraktığını gördüm.
Anlamazsa da ben yine de uyarayım dedim. Sinirle yanına geldim. “Bıraktığın o çöpleri atsana, senin yaptığını hayvanlar bile yapmıyor bu parka” diyerek seslendim. Bana da yakışmadı bu agresif tavır ama kendimi kontrol edip kelimeleri seçeceğim derken adam neredeyse çekip gidecekti.
İlginç olan söylediklerimi öyle güzel anlamış ki, hemen pet şişeleri eliyle işaret ederek gösterdi, ben de sinirle kafamı sallayınca hemen şişeleri aldı ve çöpe attı. Demek ki bu duruma gelecek tepkiyi de biliyormuş, nasıl üstesinden geleceğini de.
Bir vatandaş olarak, çevremize, memleketimize sahip çıkıp, başka bir ülke vatandaşı dahi olsa uyarmak, doğruyu gerekirse gözlerine sokmak hepimizin asli görevi olmalı. Lütfen turist ya da yerli fark etmez, bu tarz sorumsuzluklara anında müdahale edelim ve memleketimize olan bağlılığımızı her durumda herkese gösterelim.
Başka Antalya yok, başka Türkiye yok!