Önceki gün ASAT’a yapılan baskınla güne başladık.
Herkes gibi benim de aklıma değişik değişik konular geldi.
Baskından kısa bir süre sonra ASAT Genel Müdürü Fethi Yalçın bir basın toplantısı düzenledi.
Yalçın, tahsilatlarla ilgili ağustos ayında kurumlarına yapılan bir ihbar sonucu teftiş kurulu başkanlığını görevlendirdiklerini, yetkililerin bu konuda çalışma başlattığını açıkladı.
Yalçın, açık açık veznedarlarını kendilerinin ihbar ettiğini dile getirdi.
Bu açıklamadan sonra yaşanan hareketlilik de yerini sükunete bıraktı.
Kafalarda oluşan soru işaretleri giderildi.
Olayın üzerine giden ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile ASAT Genel Müdürü Fethi Yalçın’ı burada tebrik etmek gerekir. Kendi kurumlarında yaşanan bir olayın üzerini örtmek yerine açığa kavuşması için düğmeye basmaları dikkat çekici. Bu tür konulara ülkemizde pek rastlamak mümkün değil. O nedenle Akaydın ve Yalçın’ı bir kez daha kutluyorum.
Ancak bu operasyonla ilgili değişik iddialar da yok değil.
Bunlara da değinmeliyiz.
Örneğin gözaltına alınan veznedarlar ne zaman göreve getirildi?
Kim tarafından bu göreve getirildiler?
Sanırım bu iki can alıcı sorunun cevabı, bize olayın iç yüzünü anlatacaktır.
Ayrıca iddia sahipleri vezne sistemini yapan, o sistemi kuran ve denetleyen bürokratın ilk görevden alınanlardan olduğunu belirtiyor. Bürokratın görevden alınmasıyla birlikte ASAT’taki her şeyin baştan aşağı değiştiğini belirten iddia sahipleri, gözaltına alınanların bu göreve o dönemde getirildiğini söylüyor. Ardından da iddiaya göre kendi sistemlerini kurarak bu zimmet olayını gerçekleştirdiler.
İddialar vahim değil mi?
Bu nedenle iddiayı ortaya atanların da dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa yanılıyor muyum?