İş insanı Salih Peker’i Antalya’da tanımayan yoktur.
Kendisi 20 yıla yakındır Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na üye.
4 dönemdir meclis üyesi.
Bir nevi ATSO’nun hayati organlarından biri.
Uzun yıllar Antalyaspor’da da yöneticilik yaptı.
Kırmızı beyazlı ekiple başarılı bir dönem yaşadı.
ATSO 23’üncü Meslek Komitesi tarafından Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği’nin de (MOBİSAD) dahil olduğu Telekom Sektörü İstişare Toplantısı’nın Antalya’da düzenlenmesini sağlayanların başında geliyor.
Türkiye’nin pek çok yerinden 200’e yakın sektör temsilcisi bu toplantıya katıldı.
Ancak toplantı öncesi yaşanan bir olay ATSO’da suların henüz durulmadığını gösterdi.
Malumunuz, ekim ayında yapılan seçimler büyük tartışmalara neden olmuştu. İlçe ve il seçim kurullarının dahil olduğu, sonrasında Anayasa Mahkemesi’ne taşınan seçimler sonrası Ali Bahar yeni başkan seçilmişti. Eski başkan Davut Çetin ise, yaşananlara tepki göstermiş ve “Biz seçimi kazandık içimiz rahat ama bu ülkede seçimi kazanmak için bazı güçlere de ihtiyaç olduğu görülüyor” diye açıklamada bulunmuştu.
Tekrar konuya dönelim.
İddiaya göre başkan Ali Bahar, MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı’nın kendisini ziyareti sırasında Meclis Üyesi Salih Peker için ‘O başkanlık makamına çıkamaz, cezalı’ dedi. Bahar’ın bu sözlerine Komite Başkanı Fikret Erdemoğlu’nun ise tepki gösterdiği belirtildi. Erdemoğlu’nun Bahar’a ‘Salih Peker’in olmadığı bir ortamda arkasından konuşmak yanlış oluyor’ dediği ifade edildi.
Bu konu Ekspres Gazetesi’nde de haber oldu.
Seçimlerin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen halen tartışmaların yaşanıyor olması ATSO ve Antalya’ya yarar değil zarar verir. Hele ki bunu ATSO Başkanı Ali Bahar dillendiriyorsa Antalya ekonomisinde kapanması zor yaralar açabilir. Kaldı ki Salih Peker bu kent için bir değer. Yukarıda da kim olduğuna dair kısa bilgiler verdim. Herkes seçimlerde taraf olur. Bu kişinin en doğal demokratik hakkıdır. Seçim bittikten sonra konu kapanır. Kendisiyle hareket etmedi diye kimse ötekileştirilmez, hele ki ‘Başkanlık makamına çıkamaz, cezalı’ gibi incitici sözler söylemek hiç şık değil.
Tekrar söylüyorum. Bunu kan davasına çevirmek ATSO’nun kurumsal kimliğine zarar verir. Geçmişe takılıp kalmak kimseye bir yarar sağlamaz. Antalya’da daha önemli sorunlar var ve yapılması gereken bu sorunlara eğilmek.