Bugün Sayın Özgür Özel ile Sayın Cumhurbaşkanının görüşmesi var.
Aldığım bilgiye göre Sayın Özel’in, Sayın Cumhurbaşkanına ileteceği konulardan birisi de hukuksuz şekilde tutuklanan “Mesut Kocagöz’ün tutukluluğunun yeniden gözden geçirilmesi olacak.”
Bence Sayın Cumhurbaşkanı da bu tutukluluğun hem hukuka aykırılığını, hem de Kepez halkının iradesine uyulması gerektiğini ifade edecek ve gerekli talimatları verecektir…
Ve yine inanıyorum ki, Sayın Başsavcı da yapılan bu hukuk aybının ortadan kalkması için gereken iradeyi gösterecektir…
Kepez’in yeni Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, bilindiği üzre yaşanan teleferik kazasının ardından “sorumlu” görülerek tutuklanmıştı.
15 gün içinde tutukluluğa yapılan tüm itirazlar reddedildi…
Daha önce de yazmıştım.
“Hukukçuların ortak görüşü; Kocagöz’ün tutuklanmasını gerektirecek hiçbir sorumluluğu yok…”
Yani yapılan tutuklama işlemi tamamen hukuk dışı bir uygulama…
Dün, kaza ile ilgili olay günü hazırlanan ve tutuklamaya esas olan “Bilirkişi Ön Raporu” elinme geçti ve Antalya’nın saygın ve saygın olduğu kadar ceza hukukunda etkili olan bir avukat ile bu rapor üzerine söyleştik.
Bu raporu hazırlayan sözüm ona uzman olan kişiler, Kocagöz’ün “sorumlu” olduğunu belirtmişler ama kazadan 3 ay önce görevlerinden ayrıldığı noktasında tek bir kelime bile yazmamışlar.
Sanki Kocagöz halen görevdeymiş gibi bir anlatımları var.
Keza bilirkişi ön raporunda “sözleşmeye uymamışlar” gibi bir ifade kullanılmış.
İyi de sözleşmeye uymayan varsa bunun bakım, onarım ve işletmeden sorumlu olan Mega Tower şirketinin olduğu gerçeğini göz ardı ederek, sanki her iki taraf da sözleşmeye uymamışlar gibi bir algı yaratmışlar.
Bakın ön raporda kazanın nedeni şöyle açıklanmış:
“17.20 sularında 5 nolu teleferik direğinin flanş bağlantılarını sağlayan cıvataların koptuğu sebebinin ise direk üzerindeki kabin taşıyıcı halat sisteminin üzerinden geçtiği makaralardaki nedeni anlaşılamayan deformasyondan dolayı makaranın metal aksamına sıkışması sonucu sistemin hareket yükünden dolayı meydana gelen kuvvetli çekme yüküne dayanamayıp direk üzerindeki flanşların bağlı olduğu cıvataların kopması sonucu direğin üst bölümünün çekme kuvveti sonucu kabinin alt kısmına çarparak çelik konstrüksiyonu koparttığı dolayısıyla kabin içerisindeki insanların aşağıya düştüğü keşif esnasındaki incelemelerimizden anlaşılmıştır.”
Görüldüğü gibi kazanın nedeni; cıvata kopması ama cıvatayı kopartan da makaralardaki deformasyon deniyor.
Bu makaraların bakımının ve değiştirilmesinin sorumlusu ilgili şirket değil mi?
Mesut Kocagöz’ün ne alakası var?
Eminim Sayın Başsavcı ve tutukluluğu yapan mahkemenin bu konu dikkatlerinden kaçmıştır.
Bu gerçekten hukuki bir ayıptır…
“Görünen o ki, olay sonunda toplumun gazını almak için Mesut Kocagöz kurban olarak seçilmiştir.”