12 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde CHP’nin işinin hiç kolay olmadığı görülüyor.
Bu öngörünün birkaç nedeni var.
Birincisi milletvekili listesinin tabandan destek görmemesi. Deniz Baykal’ın hazırladığı liste kimseyi memnun etmedi. Özellikle Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Arif Bulut gibi isimlerin listenin seçilebilir yerlerden gösterilmesi partide huzursuzluk yarattı. Bu huzursuzluk bazı istifaları beraberinde getirdi. Listeyi içine sindiremeyenler çalışmaktan vazgeçti. Dolayısıyla liste CHP’nin en büyük handikabı.
Listede yer alan vekil adaylarının çalışmadığını da görüyoruz.
Deniz Baykal önderliğinde ilçe ve köy gezilerinin sönük geçtiği dikkatlerden kaçmıyor. Hatta Serik’te yumurtalı saldırı bile gerçekleşmişti. Bu da huzursuzluğun had safhada olduğunu göstermeye yeter.
Baykal da olmazsa CHP’nin Antalya’dan seçime girip girmediğini fark etmeyecektik bile. Zira diğer adaylar ortalıkta gözükmüyor. Belki de Baykal’ın önüne geçmemek için ortaya çıkmıyorlar. Ya da Baykal onlara “Durun” talimatı verdi.
Merkez ilçe başkanıyken neredeyse hergün basın toplantısı düzenleyen Sapan’ın varlığı yoklu belli değil. Acaba neden? Baykal, eşine şiddet uyguladığı için halktan gelen tepkiler nedeniyle Sapan’ı eve hapsetmiş olabilir mi?
Diğer adaylar da çok ortalıkta görünmüyor. Bu da CHP’nin hanesine eksi olarak yazılıyor.
Belediye başkanların kendi arasında kavgalı olması da partiye zarar veren unsurlar arasında. Deniz Baykal, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen ve Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i kanatları altına almış. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ise dışlanmış durumda. Bunu her platformda net olarak görüyoruz. Örneğin geçen Cumartesi günü Muratpaşa Belediyespor Bayan Hentbol Takımı’nın final maçını Baykal, Evcilmen ve Böcek ile birlikte izledi. Hoca bu önemli maçta yoktu. Zira Hoca’nın açılışlarına da katılım olmuyor. Yani yalnızlığa terk edilmiş durumda. CHP içindeki bu çatlak genel seçimlerde sandığa yansıyacağı kesin.
CHP’nin en büyük handikaplarından biri de kuşkusuz Büyükşehir Belediyesi olacaktır. 2 yıldır görevde olan Akaydın Hoca’nın bir çok vaadini tutmaması partiye olan güveni sarstı. Ayrıca şuana kadar önemli bir proje üretmemesi de eksik olarak görülüyor. Partilisi olan başkanlarla küs olmasının yanı sıra yine partilisi meclis üyeleriyle tartışıp ters düşmesi hem kendisine hem de partisine zarar veren etkenler.
Antalyalı seçmen CHP’li bazı belediyelerde yaşanan yolsuzlukları da mutlaka göz önünde bulunduracaktır.
Vekil adaylarının seçim ofisi açmaması da onların seçime bakış açısını ortaya koyuyor. AK Parti ve MHP’de hergün seçim ofisi açılırken CHP’de bu anlamda yaprak kımıldamıyor. Bu da Deniz Baykal’ın Antalya’yı çantada keklik görmesinden kaynaklanıyor.
Yukarıda dile getirdiğim olaylar bize CHP’nin işinin kolay olmadığını gösteriyor. Bugünkü fotoğraf bakıp bir tahminde bulunacak olursam AK Parti’nin birinci parti olacağını söyleyebilirim. Tabi yarın ne olur bilemem. Ancak bir gerçek var, o da CHP’nin seçimlerde hayli zorlanacağı.