Antalya’da ulaşımda kartsız binişler bugün sona eriyor.
Yani bugün eğer Halkart’ın yoksa işe gidip gelemeyeceksin.
Bir diğer anlamda yolculuk yapmak için mutlaka kart almalısın.
Bu arada kart almak için de cebinde en az 5 TL olmalı. Zira alacağın karta 5 TL’den az yükleme yapamazsın. O kadar paran yoksa yukarıda dile getirdiğim gibi işe gitmek için sakın evden çıkma. Zira hiçbir toplu taşıma aracı seni kabul etmeyecektir.
Diyelim ki şehir dışından geldin Antalya’ya. Cebinde de sadece 2 TL var. Bir yakınına gitmen gerekiyor. Bu durumda ne olacak biliyor musun? Maalesef gidemeyeceksin. O yakının gelip seni almak zorunda. Çünkü cebindeki para kart almak için yeterli değil.
Evet, size konuyu düz mantıkla anlatmaya çalıştım. Daha önce Antkart’a isyan edip bas bas bağıranlar bugün nedense ortaya çıkıp, “Zorla kart satamazsınız. Halkı kart almaya zorlayamazsınız” diyemiyor. Diyemezler de. Çünkü onlarda o yürek yok. Yürekli olan insan dün eleştirdiğini bugün de eleştirebilmeli. Bunu yapamıyorsa O da bugün olduğu gibi gizlenmeyi kaçış yolu olarak görür.
Evet, Halkkart’ın neresinden tutarsanız tutun elinizde kalır. Ortaya çıktığı ilk günden beri Antalyalılar’a çile yaşatıyor. Bu çile bugün tavan yapacaktır. Bugün birçok toplu taşıma aracının şoförü ile yolcu karşı karşıya gelecek gibi. Hatta daha da üzücü olaylar yaşanabilir. Umarım biz yanılırız ve toplu taşıma da tıkır tıkır işler.
Bu arada, bu eleştiriyi yaparken iki konuda da UKOME yetkililerine teşekkür etmek istiyorum. 20 Ağustos’ta tüm toplu taşıma araçlarında uygulamaya başlayacak yeni sistemle 45 dakika içinde aynı yönde 2 toplu taşıma aracına tek biniş ücretiyle binebilecek. Yine 24 saat kesintisiz toplu taşıma sağlanacak. İşte bu örnek çalışmayı da alkışlıyorum. Antalyalılar’ı büyük bir sıkıntıdan kurtaracak 24 saat kesintisiz taşıma tek kelimeyle halkçı bir uygulama. İlgililere bir kez daha teşekkür ederken, zorunlu kart satışının da yeniden gözden geçirmelerini kendilerine öneririm.
Aklın yolu bir
CHP Antalya milletvekili Yıldıray Sapan, TBMM’ye verdiği soru önergelerine bir yenisini daha ekledi.
Sapan, Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması için Çıralı Koyu’nda yaşandığı iddia edilen bazı soruları sordu.
Soru önergesini yayınlayan bir internet sitesine okurlar yorum yapmış. Bir okur aynen şunları yazmış: “Şova dönük bu işleri bırak sayın vekilim. Sen Halkkartı bir sor da samimiyetine inanalım.”
Okurun yorumu çok anlamlı. Ben de yazımda bu konudan söz etmiştim. Demek ki aklın yolu bir.