Birkaç günlük iznin ardından tekrar merhaba.
Malum biz gazeteciler izinde dahi olsak sürekli meşgulüz. Haber alan, haber veren, yorum yapan arıyor. Bu kez de farklı bir tablo olmadı.
İzindeyken şahsıma gelen bir bilgi Antalyaspor’da yine sıcak saatlerin yaşanacağını gösteriyordu. Pazartesi günü Antalyaspor’da kurul başkanlarının bir araya geleceği duyumunu aldım. Yani A.Ş., Kulüp ve Vakıf başkanlarının bir durum değerlendirmesi için sözleştikleri kulağıma fısıldandı. Küçük bir araştırma yapınca istihbaratın gerçek olduğunu öğrendim. Bunu da ‘Antalyaspor’da kritik toplantı’ diye paylaştım.
Camia, bu tür toplantılara alışık olmadığı için radikal kararların çıkacağı konuşuldu. Şahsen ben de Sabri Gülel, Aziz Çetin ve Gültekin Gencer başkanın görüşmesinden önemli bir kararın çıkacağını düşünüyordum. Aldığım bilgi bu yöndeydi. Ve başkanlar Salı akşamı baş başa bir görüşme yaptı. Görüşmede ne konuşulduğuna dair net bilgi sahibi değilim. Ancak bir başkanın ‘ne konuştunuz?’ soruma, ‘hikaye’ diye yanıt vermesi şaşkınlık yarattı.
Bu görüşme sonrası ise Antalyaspor A.Ş. Başkanı Sabri Gülel ve beraberindeki bazı yöneticiler Antalyaspor Kulübü Başkanı Aziz Çetin ve yönetimini ziyaret etti. Gülel, göreve geldiklerinden beri yaptıkları çalışmaları anlattı, doküman sundu. Tasarrufa yönelik adımları sıraladı ve Antalyaspor Kulübü’nün A.Ş.’yi maddi anlamda desteklemesini istedi. Malum bugüne kadar kulüp gelirlerini A.Ş.’ye aktarıyordu ve maddi olarak bir nefes almasını sağlıyordu. Son dönemlerde hafriyattan ciddi bir gelirin geldiği biliniyor. Bugüne kadar gelen gelir de A.Ş.’ye aktarılıyordu. Ancak son dönemlerde Antalyaspor Kulübü’nün hem branş hem de sporcu sayısında artışa gidince bu geliri aktarmadığı konuşuluyordu. Gelirin daha önce olduğu gibi yeniden A.Ş. yönetimine aktarılması istendi.
Antalyaspor Kulübü yönetimi de yaptıkları ve yapacaklarını masaya yatırdı. Kısacası karşılıklı bilgi alışverişinde bulunulduktan sonra taraflar gülerek ayrıldı.
Kimisi buna ‘dağ fare doğurdu’ kimisi de ‘havanda su dövüldü’ yorumu yaptı.
Bu yorumların yapılması çok doğal. Çünkü taraflar kapalı kapılar ardından birbirine etmediğini bırakmazken, yüz yüze gelindiğinde ise her şey sütlimanmış gibi yansıtmaları gerçekten ilginç. Dileğimiz kurullar arası barış ve uyum. Ancak bunun yolu da net olmaktan geçer. Başkanlar birbirlerine bir şey söyleyecekse bunu birbirlerinin yüzüne bakarak söylemeli. Başka yerde söylenenler sadece kaosa davetiye çıkarıyor.