Son günlerde para karşılığı fuhuş yapan travestileri konu alan yazılar yazıyorum.
Kentlinin yaşadığı çileden söz ediyorum.
Dün bir adım daha ileri giderek travestilerin para karşılığı fuhuş yaptığı bölgeyi fotoğrafladık. Bu bölge, sizin düşündüğünüz gibi kent dışında değil. Tam tersine kentin tam orta göbeğinde. Güllük ve 100. Yıl’ın kesiştiği noktada. Fotoğrafları göreniniz eminim ki iğrenmiştir. Belki de benim gibi şok olmuştur. Zira fuhuş yapılan alan prezervatiflerden geçilmiyor. Bu bölge aynı zamanda 4 bina arasında ve bu binalarda oturan çocukların oyun alanı. Ahlaksızlığın diz boyu olduğu bölgenin ayrıca hastalık da saçtığını dile getirdik. Bölge insanının isyanını ve seslerini Vali Ahmet Altıparmak’a duyurma çabalarını yazdık. Polisin daha aktif hareket etmesi gerektiğini vurguladık.
Bu konuda önemli bir adım attığımızı düşünüyorum. İyi yol alacağımızı da.
Dün Emniyet Müdürü Dr. Ali Yılmaz, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Akif Aktuğ, Ömer Sezer ve Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürü Mehmet Taha Gün, Muratpaşa Asayiş Büro Amiri Ayhan Zarif aradı.
Konuyu gündeme getirdiğim için öncelikle teşekkür ettiler. Ben de kendilerine konuya ciddiyetle yaklaştıkları için teşekkür ediyorum. Sonra da yaşadıkları sıkıntılara değindiler. Her şeye rağmen halkın huzuru ve refahı için gerekeni yapacaklarını belirten emniyet yetkilileri doğrusunu isterseniz beni umutlandırdı. Özellikle Emniyet Müdürü Ali Yılmaz’ın, “Toplumun kanayan yarası haline gelen bu konunun takipçisi olacağız. Gerekli tedbirler alınacaktır. Bahanelerin arkasına sığınmayacağız. Bu konuda komisyon kurdurdum” demesi beni gerçekten rahatlattı. Emniyet teşkilatının bugünden itibaren konunun üzerine çok daha hassasiyetle gideceğini düşünüyorum. Kolay gelsin diyorum.
Bu arada halk olarak bize de büyük görevler düşüyor.
Emniyetin işini kolaylaştırabiliriz.
Yaşanan her sıkıntıyı, çekinmeden 155’i arayarak bunu yapabiliriz.
Yine evlerimizi kiraya verirken bu konuda hassasiyet gösterebiliriz. Biliyorsunuz değeri 400 TL olan kiralık bir ev, bu şahıslara iki katına verilebiliyor. Dolayısıyla bu insanların aramızda oturması ve çevrelerine rahatsızlık vermesi bizden kaynaklanıyor.
Özetle, emniyet kadar topluma da büyük görevler düşüyor. Aynı zamanda yargıya da. Travestilerin yaptıklarını ‘cinsel tercih’ olarak görürsek bunun önlemini alamayız. Daha önce dile getirdiğim gibi bu şahıslara bizleri rahatsız ettikleri için dava açılabilir. Onlar nasıl insan haklarından yararlanmak istiyorsa bizim de böyle bir hakkımız var. İnsan hakları diye ortaya çıkanların insanlığı ayaklar altına alması kabul edilmemeli. Yargıçların bu konuyu göz önünde bulundurması gerekir.