Geçtiğimiz Pazar günü televizyon başındayım. Soner Yasak’ın Akdeniz TV’de hazırlayıp sunduğu spor programını izliyorum. “Tünektepe’de jandarmaya silahlı saldırı” diye altyazı geçti. Saldırıyı da PKK’nın yaptığı vurgulandı. Hemen telefona sarıldım ve olayı araştırmaya başladım. Silahlı saldırının yapıldığı ve iki askerin de yaralandığı olayı doğru çıktı. Olayı kimlerin yaptığını araştırırken Vali Ahmet Altıparmak açıklama yaptı. Altıparmak, “Başka bir suç unsuru durumu da olabilir. O nedenle şuanda terör bağlantısı akla getirilmemeli” dedi.
Buna rağmen gazete ve ajanslar ısrarla haberin terör bağlantılı olduğunu yazdı. Dolayısıyla halk tedirgin oldu. Herkes kendi kendine “Bir sonraki bomba veya saldırı nerede gerçekleşecek” diye sormaya başladı. İnsanlar kalabalıktan uzak durup eve hapsoldu. Her kaza, her yangın terörle ilişkilendirildi. O kadar ileri gidildi ki her sese bomba denmeye başlandı. Önceki akşam her kim yaydıysa Özdilek AVM’de bir bombanın patladığı dedikodusun yaydı. Telefon üstüne telefon aldık konuyla ilgili. Gerekli arkadaşlara talimat verdik ve olayın araştırılmasını istedik. Tabi bu arada bizler de araştırmaya başladık. Genel Yayın Müdürümüz Vedat Gürhan o bölgede oturan kayınvalidesini arayıp olayı öğrenmeye çalıştı. Kayınvalidesi patlamayla ilgili bir şey bilmediğini söyledi. Sonra Özdilek’e daha yakın oturan bir arkadaşını aradı o da olaydan haberdar olmadığını vurguladı. Twitter sosyal paylaşım sitesi üzerinden “Özdilek’te bomba patladı” iletileri yazılınca haber bir anda bütün Antalya yayıldı. Haber ayrıca Antalyalılar’ı ayağa kaldırdı. Birbirlerini arayanlar “Olayı duydun mu” diye sormaya başladı. Ancak hiç kimse patlamayı gördüğünü söyleyemedi. Herkes “Biz de duyduk, ama ne kadar gerçek bilmiyoruz” dedi. Bu olay konuşulurken bu kez Konyaaltı’nda bir araç seyir halindeyken alev aldığı haberleri geldi. Haber doğruydu. Araç tamamen mekanik bir aksamdan dolayı yanmıştı. Ancak halk o kadar çok korkmuştu bu olayı da terörle ilişkilendirdi.
Olaylardan da anlaşıldığı gibi fısıltı gazetesi yok sattı. Manşetten verdiği asparagas habere herkesi inandırdı. Halkı boşu boşuna tedirgin etti. Bu korkunun bir süre daha devam edeceği kanısındayım. Yetkililerin çıkıp bir açıklama yapması gerekiyor. Korkunun yersiz olduğu vurgulanıp halkı rahatlatmalı. Aksi takdirde daha kötü sonuçlar doğabilir.
Bize ‘ulaş’ın
Zengin emekliler neden ücretsiz biniyor?
Ulaşımda 65 yaş üzerinin ücretsiz olmasına karşıyım. Antalya gibi emekli kentinde bu uygulama, ücretlerin kısa zamanda artırılması sonucunu getirir. Oysa ki 65 yaş üzeri de olsa emekliler indirimli binebilmeli. Hiçbir sosyal güvencesi ve geliri olmayan insanlar belirlenip 65 yaş üzeri olanlar ücretsiz binebilsin ama 65 yaş üzeri zengin insanlar neden ücretsiz binebiliyor?
Şikayet ve önerilerinizi bize yazın:
[email protected]