Deniz Baykal’ı genel başkanlıktan eden malum kaset olayını hatırlarsınız.
Olayın hemen ardından Baykal, istifasını verdi.
Sonraki süreçte neredeyse bütün CHP’liler birlik olup Baykal’a ‘kal’ baskısı yaptı. Ancak bu kısa sürdü ve nedendir bilinmez ani bir ‘U’ dönüşü oldu. Birden bire herkes Kılıçdaroğlu’yu desteklemeye başladı.
Baykal’ın kalmasını en çok isteyenlerin başında hatırlarsanız o dönemde Antalya İl Başkanı Özer Ülken geliyordu. Ülken, Ankara’ya kadar giderek Baykal’a bağlılığını gösterdi. Her fırsatta Baykal’ın destekçisi olduğunu söylemekten geri kalmayan Ülken, Kılıçdaroğlu taraftarlarının hedefi haline bile geldi. Daha sonra o da diğerleri gibi dönüş yaptı ve Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldığını belirtti. Bu partinin bütünlüğü için gerekli bir adımdı. Bu adımı kendi adıma olumlu buldum. Sonuçta kişiler değil, parti önemliydi.
***
Ülken, şimdi de 18 Aralık’ta yapılacak kurultayda Kılıçdaroğlu’nun hazırladığı blok listeye destek vereceğini açıkladı.
Yapılan İl Yönetim Kurulu toplantısında, Kılıçdaroğlu’nun blok listesine tam destek kararı alındığını vurgulayan Özer Ülken, “Kurultay için il örgütü ve kurultay delegeleriyle yoğun bir çalışma içindeyiz. Yapacağımız son toplantıda hem ilçe başkanlarımızın hem de kurultay delegelerimizin görüşlerini alacağız. İl örgütü, yönetim kuruluyla, genciyle, kadınıyla milletvekiliyle, belediye başkanıyla, il genel meclis üyeleriyle bir bütün halinde Kurultay’da Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun desteklenmesi konusunda ortak aklı harekete geçirecek, ortak nabzı tutacaktır” dedi.
Açıklamalarından anlaşılıyor ki Kılıçdaroğlu listesini oluşturmuş. Baykal ve Sav’ın önerisini de dikkate almamış.
Geçmişte Baykal’a bağlılığını açıklayan Ülken’in şimdi Baykal’ın önerdiği çarşaf listeye karşı çıkması sizce ilginç değil mi? Bundan şu sonuç çıkıyor. Giden ağam gelen paşam. Yoksa yanlış mı düşünüyorum?