Konyaaltı Belediye Spor Kulübü Kadın Hentbol Takımı, EHF Avrupa Kupası’nı, finalin ilk ayağında 23-17 yenildiği İspanya ekibi Atletico Guardesi’yi 33-20 mağlup ederek müzesine getirdi.
Bu Türkiye tarihinde bir ilk.
Bir ilçe takımı bunu başarıyor.
Hem de 3 yıl önce küme düşmeme hedefiyle kurulan bir ekiple bunu yapıyor.
İsterseniz bunu nasıl başardı onu bir hatırlayalım.
Konyaaltı Belediye SK’nin Avrupa macerası Yunanistan’ın AESH Pylea maçıyla başladı. İki maçta da rakibini yenen temsilcimiz, üçüncü turda Ukrayna’nın HC Galychanka Lviv ile eşleşti. Bu maçları da kayıpsız geçen Konyaaltı, son 16 turunda Portekiz temsilcisi SL Benfica’ya rakip oldu. Herkesin ‘Buraya kadar’ dediği anda Mavi Kelebekler, zorlu bir etabı daha geride bırakarak bir diğer Türk takımı İzmir Büyükşehir Belediyespor ile çeyrek finalde rakip oldu. Antalya temsilcisi bu turu da geçerek yarı finalde Slovakya’dan MKS IUVENTA Michalovce ile eşleşti. Oynanan iki karşılaşmayı da kayıpsız geçen Konyaaltı, finalde Avrupa devi Atletico Guardesi’nin rakibi oldu. İlk maç İspanya’da oynandı ve rakip sahadan 23-17 galip ayrıldı. Kupanın gelmesi için 7 fark lazımdı. Spor otoriteleri bunu imkansız görüyordu. Ancak antrenör Birol Ünsal ve ekibi buna inanmıştı. Daha önce iki kez final heyecanı yaşayan Ünsal, öğrencilerine hiçbir şeyin imkansız olmadığını empoze etti, kupaya inandırdı. Antalya’daki rövanşta Mavi Kelebekler rakibini 33-20 yenerek adeta sahadan sildi. ‘Olmaz’ denilen oldu ve Avrupa Kupası kızlarımızın elinde havaya kalktı.
Konyaaltı Belediye SK, Avrupa macerasında toplam 12 maç oynadı. Mavi Kelebekler, sahadan 9 kez galip, 2 kez de beraberlikle ayrıldı. Sadece bir kez mağlup oldu. Özetle, 45 ülkeden 128 takımın mücadele ettiği bir turnuvadan şampiyon olarak ayrılmak öyle kolay değil. Çok büyük bir başarıdır. Dolayısıyla bu başarıda emeği olan başta Antrenör Birol Ünsal, yardımcıları Tufan Dağseven, Nejat Hocaoğlu, süreç boyunca canla başla çalışan bütün oyuncuları, inanarak ve bu inancını da takıma inandırarak yola çıkan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’i alkışlıyorum.
Antalya’nın tanınan iş insanlarından Ramazan Karabulut’un da özel bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum. Finale kadar takımın başında kalan Karabulut’un, bugün elde edilen başarının mimarlarından olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Takıma maddi ve manevi destek veren Karabulut’un, her görüşmemizde ‘O kupa Antalya’ya gelecek’ dediğine tanığım. Ve bugün o kupa Antalya’da. Bir ilçe belediyesinin müzesinde. Demek ki hiçbir şey imkansız değildir. Kupada emeği olan herkesi bir kez daha alkışlıyorum. Hep var olun.