Sanatçı topluma yol gösteren kişidir.
Sanatçı yaşadığı toplumun sorunlarını iyi bilen ve bu sorunlara ortaya koyduğu eserlerle çözüm arayan kişidir.
Sanatçı topluma ışık saçan kişidir.
Sanatçı toplumun ihtiyaçlarını hisseden, duyarlı olan kişidir.
Peki, bütün sanatçılar yukarıda sıraladığım vasıfları taşıyor mı?
Hayır.
Örneğin Mehmet Ali Erbil.
Erbil, Star TV?de yayınlanan Çarkıfelek programında büyük bir gaf yaparak Alevi yurttaşlarımızı kızdırdı.
Sadece Alevi yurttaşlarımız mı kızdı? Elbette değil. İnsanım diyen herkes Mehmet Ali Erbil?in gafı karşısında kızdı, öfkelendi.
Erbil, programda ?Mum söndü mü yapıyoruz burada?? diyerek aslında nasıl bir ruh hali içinde olduğunu da ortaya koydu.
Sanatçı kimliğiyle değil de sürekli evlilikleriyle gündeme gelen birinden başka ne beklenebilir ki.
Bu maalesef Erbil?in ilk vukuatı da değil. Daha önce bir evlilik programında kendine eş adayı arayan 80 yaşındaki bir kişiye, ?Ben Kızılbaş mıyım ki?? sözlerini kullanmış ve büyük tepki çekmişti.
Tepkiler karşısında çıkmaza girince de, ?Sözlerim yanlış anlaşıldı, ben öyle bir laf etmem. Alevi birçok arkadaşım var? diyerek kendisini aklamaya çalıştı.
Yemezler.
Yaptığın düpedüz insanlık suçudur.
Toplumu ayrıştırmadır.
Bir sanatçıya yakışmayacak davranış sergilemektir.
İnsanları din, dil, ırk ve mezhep olarak ayırmak bugüne kadar kime ne fayda sağladı. Yıllardır ülkede yaşanan kardeş kavgaları bu tür seviyesiz konuşmalar nedeniyle gerçekleşmedi mi? Ayıptır, günahtır.
Şahsen bu tür insanların cezalandırılması gerektiğine inanıyorum. Örneğin yaptığı programa ambargo koymalıyız. Bunu yaparsak eminim ki bu ve buna benzer sözde sanatçılar daha dikkatli adam atacaklardır. Yani düzeyli bir şekilde protesto ederek kendisine gerekli dersi verebiliriz.