Milletvekili.
Yani milletin vekili.
Yani halkın temsilcisi.
Hani biz asiliz ya, işte onlar da vekil.
Vekil oldukları için de TBMM’de bizi temsil ederler!
Bizim haklarımızı savunurlar!
Bizim için en iyisini yaparlar!
Refah seviyemizi yükseltmek için çalışırlar!
Daha özgür, daha mutlu bir yaşam için gece gündüz demeden çabalarlar!
Kısacası derdimizi, sıkıntılarımızı gidermek için TBMM’ye giderler.
Peki biz, bizi temsil edecek olan vekillerimizi tanıyor muyuz?
Ya da ne kadar tanıyoruz?
İsmen tanıdıklarımız var elbette.
Ya şahsen?
Şahsen tanımaya ne gerek var canım!
O’nun kişiliği bizi ne ilgilendirir!
Hırsızsa kendine hırsız, hortumcuysa kendine hortumcu, üçkağıtçıysa kendine üçkağıtçı!
Veya dürüstse kendine dürüsttür. Bu O’nun kendi sorunu!
Zaten bu nedenle vekil belirleyiciler de bizi dikkate almıyor.
Her zamanki gibi bizi temsil edecekler birileri tarafından belirleniyor. Tıpkı şuanda olduğu gibi. Ne de olsa onlar her zaman her şeyin en iyisini bilirler. Hiç kötü insanı aday yaparlar mı?
Sevgili dostlar maalesef adaylar artık memur ataması gibi tepeden atanır hale geldi. Bizi tınlayan yok. Bizim görüşümüz hiç ama hiç önemli değil. Yani bir nevi koyun olmamız isteniyor. “Sorgulamayın, sandığa gidin oyunuzu işaret ettiğimiz kişiye verin” deniyor. Ve maalesef vatandaşın büyük bir bölümü de bu isteğe ses çıkarmıyor. Bir diğer anlamda koyunluğu kabul etmişiz.
Antalya’da iddialı partilerin belirlediği adaylara göz atarsanız ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Hangi vekil adayanı ne kadar tanıyoruz. Bugün oturup bunu bir düşünmenizi istiyorum.
Suçlu zabıta mı Başkan mı?
Kaleiçi esnafı iki gün üst üste kepenk kapatarak Büyükşehir Belediyesi’ne yürüdü. İşyerlerinin önündeki tezgahların kaldırılmak istenmesini gerekçe gösteren esnaf Büyükşehir’i protesto etti.
Tezgahların kaldırılmasını isteyen zabıta. Dolayısıyla zabıtalar hedef haline geldi. Peki, zabıtalar kendi kafasına göre mi bu kararı alıyor. Yoksa başkan Mustafa Akaydın mı bu talimatı veriyor? Elbette zabıtalar aldıkları talimatı yerine getiriyor. Bu nedenle onların suçlanmasını doğru bulmuyorum.
Son günlerde bu konuda zabıtalar hedef alınınca vicdanen rahatsız oldum. Bu nedenle böyle bir yazı yazma gereği hissettim.