Türkiye, 28 Mayıs’ta tercihini yaptı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ‘devam’ dedi.
Seçime kadar olan süreçte başta liderler olmak üzere partiler arası çok sert açıklamalar yapıldı.
En ağır hakaretlere, sataşmalara şahit olduk.
Türkiye’de resmen siyasi bölünme yaşandı.
Maalesef o süreçte kullanılan dil ayrışmalara, ötekileştirmelere neden oldu.
İşte en tehlikeli olan da bu.
Seçim geride kaldı ve 85 milyonun Türkiye için birbirini kucaklaması gerekir.
Bunu sağlayacak ve başı çekecek olan da liderlerdir.
Recep Tayyip Erdoğan, kendisine oy veren vermeyen herkesin cumhurbaşkanıdır. Bunu böyle kabul edip önümüze bakmalıyız. Erdoğan da bunu sık sık dillendirerek yaranın çabuk sarılmasına vesile olmalıdır.
Muhalefette bulunan başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere değer liderler de artık barış diline dönmeli. Seçim sonuçlarına saygı duyup demokrasi vurgusu yapmalı. Topluma yön veren herkesin artık güçlü Türkiye için çalışma yürütmesi gerekir. Seçim öncesi yaşananlar ‘artık geride kaldı’ deyip o özlenen eski Türkiye’ye kavuşmanın tam zamanı.
Seçimden hemen sonra Sürdürülebilir Ekonomi Topluluğu (SET) Başkanı Alper Alveroğlu örnek bir çıkış yaptı. Vatandaşların demokrasi tercihlerine saygı duyduklarını dile getiren Başkan Alveroğlu, “Kemal Kılıçdaroğlu’na oy veren dostlarımız asla üzülmesinler. Milletçe birbirimize çok daha sıkı sarılacağız ve ülkemizin yarınları için iktidarı, muhalefeti, kalbi bu ülke için çarpan herkesle omuz omuza yürüyeceğiz” dedi.
Evet, sözünü ettiğim tam da budur. Artık seçim bitti ve kucaklaşma zamanı. Dolayısıyla toplumda karşılığı olan herkes tıpkı Alper Alveroğlu gibi sağduyu çağırısı yapmalı. Bu çağrılar ne kadar çoğalırsa toplumsal barış o kadar erken sağlanır. Dolayısıyla kazanan hepimiz olacağız.