CHP’liler, sürekli olarak AK Parti’nin kadrolaşmaya gittiğini iddia eder.
Bu iddia Antalya’da bir ara tavan yaptı.
Her fırsatta eski başkan Menderes Türel’in belediyeyi AK Partililerle doldurduğu ifade edilirdi.
Ancak, bunun böyle olmadığını iyi bilenlerdenim.
Yaşadığım bir olayı bugün size aktaracağım. Okuduktan sonra Türel’e haksızlık yapıldığını siz de anlayacaksınız.
Ben ve yakın bir dostum Antalyalı bir siyasetçinin cenazesindeyiz. Türel de cenazeye gelenler arasındaydı. (Türel o tarihte başkan) Yanımdaki arkadaşım Menderes Türel ile en azından 20 yıl birlikte çalışan biriydi. Ve bana Türel’e gidip bir yakını için iş isteyeceğini söyledi. Sonra da soluğu Türel’in yanında aldı. Arkadaşım yakınının durumunu anlatmaya başlamıştı ki devreye Türel girdi. İş isteyeceğini anlayan Türel hemen söze girerek, “Bana bu tür şeylerle gelmeyin. Hizmet için Antalyalılar’dan yetki aldım. Eşimi dostumu işe almak için değil” diyerek arkadaşımın sözünü tamamlamasına bile fırsat vermedi.
Evet, her ne kadar Türel’in belediyede kadrolaşmaya gittiği iddia edilse bile bunun doğru olmadığını bilen biliyor. Ne partili, ne de eş dost hatırı için hiç kimseyi işe almadı. İş ihtiyacı olanlara elbette yardımcı oldu. Ancak onları belediyede işe alarak değil, yakın dostlarının yanında işe aldırarak yaptı bunu.
Peki, şimdi durum nasıl?
Büyükşehir Belediyesi’ne giderseniz bunu görürsünüz. AK Parti’yi kadrolaşmaya gitmekle suçlayanlar aslında kadrolaşmanın kralını kendileri yapıyor.
Mustafa Akaydın’ın göreve gelmesinden sonra adeta belediyenin içine CHP’liler dolduruldu. Hangi birime baksanız bakın onlarca kişinin işe alındığını görürsünüz. Bununla yetinmeyen Akaydın, iş yaptıkları şirketlere de sayısız eleman aldırdı. Sadece Akaydın bunu yapsa neyse. Yanındaki bürokratlar da aynısı. Kimi bürokratlar kızını, damadını kısacası yakın akrabalarını belediyede işe aldırdı. Kimi bürokratlar da emekli olmasına rağmen belediyede işe başladı. Emeklilikten aldığı maaşın yanı sıra bir de belediyeden ballı maaş alıyor. Yetmiyor, eşini işe aldırarak O’nun da maaş almasını sağlıyor. Yani sizin anlayacağınız bu ailenin evine aylık 5 bin liraya yakın bir maaş giriyor. Bu zat-ı muhterem arkadaşımız sonra ortaya çıkıyor “Biz sosyal demokratız” diyor. Açık söyleyeyim ilk kez bu dönemde sosyal demokratların değiştiğini gördüm. Benim bildiğim demokratlar yemez yedirir, içmez içirir, kısacası insanlık için çalışır. Anlaşılan bu kavram mutasyona uğramış.