Bu başlığı ben değil travestilerden canı yanan vatandaşlar attı. Attırdı daha doğrusu.
Hatırlarsanız geçen hafta içi “Travestilere kim dur diyecek” diye bir yazı kaleme aldım.
Yazıda bir vatandaşın isyanını dile getirmiş ve evlerinin balkonundan fuhuşa tanıklık ettiklerini dile getirmiştim.
Bunu da polise değil biz gazetecilere söylediklerini yazdım.
Bunun tehlikeli bir gelişme olduğunu ve halkın kendini savunmaya geçmesi halinde kötü sonuçlar olabileceğini üstüne basa basa vurguladım.
Bu yazıdan sonra Altındağ Mahallesi’nde oturan bir vatandaş aradı. Vatandaş yaşadıklarını bizzat gözlerimle görmem için beni işyerine davet etti. Gittim yanına. Hemen beni alarak fuhuş yapılan yere götürdü. Bu yer dört binanın tam ortası. Güllük ve 100. Yıl’ın kesiştiği bir noktada yani şehrin göbeği. Sonra seks yapıldığını iddia ettiği yere gittik. Burada gördüğüm manzara karşısında tek kelimeyle şok oldum. Prezervatif ve peçetelerden neredeyse toprak zemin gözükmüyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. “Olmaz böyle bir şey” dedim. Sonra vatandaşa dönüp sordum. “Bu gördüklerim gerçek mi?” diye. “Evet. İşte biz böyle bir ortamda yaşamaya çalışıyoruz. Tüm bunlara maalesef çoluk çocuklarımız da tanıklık ediyor” dedi.
İnanın bu olayın etkisinde kaldım. Hemen istihbarat şefimiz Şükrü Ağırman’ı arayarak konunun takipçisi olmasını istedim. Şükrü zaman kaybetmeden bahse konu olan bölgeye gitti. O da gözlerine inanamadı. “Bu tek kelimeyle rezalet şehrin ortasında böyle bir şey nasıl yaşanır?” dedi.
Evet, maalesef yaşandı. Halen de yaşanıyor. Prezervatiflere bakıldığında bunun uzun bir zamandır yaşandığını da anlıyoruz.
Fuhuş rezaletinin yanı sıra yerlere gelişi güzel atılan prezervatiflerde tehlike saçıyor. Çocuklar bunu bilmeyerek ellerine alıp oynayabilir. Bundan dolayı da hastalanabilirler. Hiç olmazsa geleceğimiz olan bu çocuklar için harekete geçmemiz gerekiyor.
Olayı görüntülemek için gittiğimiz bu bölgede halk bizi görünce havalara uçtu. “Lütfen bu olayın üzerine gidin. Bizi bu tehlikeden kurtarın. Sayısız kez polis aradık. Zaman zaman olay yerine geliyorlar. Ancak bunun çözüm olmadığını gördük. Köklü bir çözüm için polisin daha çok çalışması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle Vali Ahmet Altıparmak’ın bizzat konudan haberdar olması gerekir. Sizden ricamız ‘Vali’ye çağrı’ diye bir başlık atın. Belki o zaman Vali de olaydan haberdar olur ve konunun üzerine ciddiyetle gider.
Evet, Sayın Valim bu köşe yazısının başlığını ben değil vatandaş attırdı. Yaşadığı sıkıntılara bizzat tanık oldum. Onlar adına sizden rica ediyorum. Bu bölgeyi gezip yaşanan rezaleti gözlerinizle görün. Sonra vicdanınız nasıl davranmanız gerektiğini istiyorsa öyle davranın.