Yukarıdaki yazı başlığını görünce ne alâka diyebilirsiniz ama birbirine çok alâkalı bir bağlantı mevcut.
Akdeniz o kadar çok bereketli denize, o kadar çok faydalı iklime ve o kadar çok sağlık dolu toprağında yetişen sebze meyveler veren bir kara ve deniz parçasına sahip ki, bununla bütün dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor.
Akdeniz ülkelerini kapsayan "Akdeniz Olimpiyatı" birçok sporcunun hedefi idi, "Akdeniz Müzik Festivali" müzik sanatçılarının rüyalarından birisiydi.
Akdeniz olimpiyatları ve müzik festivali eski ünlerini kaybetti.
Akdeniz ülkeleri tarihsel ve kültürel olarak da müthiş bir hazine.
Bu kadar çok özelliğe sahip Akdeniz'in nimetlerinden faydalanmada bazı ülkeler ön plâna çıkıyor.
Bunlardan birisi de İtalya.
Son yıllarda insanların kendilerine daha çok bakım istekleri iyi beslenmelerine dikkat etmelerinden ortaya çıkan "diyet" kavramından bir Akdeniz ülkesi olan İtalya çokça faydalanıyor.
Akdeniz diyetinin sağlık yararlarının ilk keşfi Amerikalı fizyolog Ancel Keys ve biyolog eşi Margaret Keys tarafından yapıldı.
Akdeniz diyetinde zeytinyağı ve zeytin başta olmak üzere sebzeler, meyveler balık ve deniz ürünleri listeyi oluşturur.
Bilim insanları Akdeniz diyeti ile bir piramit oluşturmuşlardır.
Peki şimdi gelelim çok önemli bir soruya?
Bu kadar önemle üzerinde durulan Akdeniz diyetini ülkelerine mâl eden İtalya bu diyeti deklare ettiği tarım ve denizle iç içe olan sayfiye yerleriyle bütünleştirerek büyük bir turizm geliri elde ederken Akdeniz'in incisi ve dünya kenti diye büyük büyük laflara sığdıramadığımız Antalya niye bundan faydalanmıyor?
Akdeniz diyeti içeriğinde bulunan bütün sebze ve meyvelerin en güzelleri, balık ve deniz ürünlerinin en lezzetlileri Antalya'nın yüzölçümü içerisinde yıllardır mevcut.
Başta Antalya Valiliği, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri olmak üzere turizm ve gıda üzerine ihtisaslaşmış şirketler, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (AESOB) ve Antalya'da bulunan tüm sivil toplum kuruluşları Akdeniz diyetini Antalya'yla harmanlayarak dünya turizminin nimetlerinden faydalanmak için atağa geçmeli.
Hem turizm hem bütün meslek guruplarına büyük bir katkı olacaktır.
Gönlünüz ve kalbiniz Akdeniz gibi güzelliklerle dolsun.