Bazı insanların dünyanın son bulacağı ana kadar yaşayacağını sandığını ve bu dünyanın kendisinden sorulacağına hükmedip yapabileceği tüm kötülükleri yaptığını ve yapabileceğini görüyoruz.
Bazı egoist insanların çevresine bir şekilde girdikleri insanları etraflarında tutabilmek için o insanı değersizleştirerek kendisi olmazsa hiçbir şey başaramaz duygusunu yerleştirdiğine şahit olabiliyoruz.
Unutulan ve gündemde olması önemli olan mutluluk kavramı aslında bir insanın olmazsa olmazıdır.
Fakat sahteliklerle gösterilen mutlulukların ömrü kısa olur ve kendisine birtakım kararlar da dikte edilen tarafın silkinerek yeter demesiyle noktalanır.
"Gerçek mutluluğun yolu özgürlükten geçer, özgürlük ise cesaret ister."
Günümüzde kendisini olduğundan daha güçlü, daha kariyerli göstererek aslında bazı aciz zavallı canlılar tarafından mesleki başarıları, kariyerleri olan kadınların ruhen ve fiziken esir alındıklarını görebiliyoruz.
Bu tür insan kılıklı canlılara inanarak kendilerini sıkıntı içinde bulan mesleklerinde başarılı ve kariyerli kadınların aslında "gerçek mutluluğun kendi özgürlüklerinden geçtiğini anımsamaları ve bunun için de cesaretli davranıp silkinmelerinin yeterli olduğunu hatırlayarak buraya kadar demeleriyle son bulabiliyor."
Bütün bunları yapabilen kadınların kendi değerlerini ve kendi değerini hatırlaması bu insanlık dışı hegemonyaya son vermesiyle noktalanır.
Bunu görerek içinde bulunduğu ruhi ve fiziksel esaretten kurtulabilen kadınların yeniden doğmuş gibi olduklarını, gerçek mutluluğun kendi özgürlüklerinden geçtiğini bunun için de cesaretlerini toplamasının yeterli olduğunu görmesinden geçtiğini anlamasıyla gerçekleşiyor.
Gönlünüz ve kalbiniz esaretten uzak cesaretle özgürlüğün getirdiği mutlulukla dolsun.