Yaşam, bazı insanların ailesinde gördüğü ahlaki değerlerin zamanla çevresine girmiş insanların etkisiyle aşındığını bize gösterebiliyor.
Küçüklüğünden itibaren iyi terbiye almış başarılı bir eğitim hayatından sonra tüm dünyada saygın mesleğinin okulunu derece ile bitirip, mesleğinde başarı ve kariyer yapmış olmasına rağmen özel hayatındaki yanlış tercihler yaptığını görebiliyoruz.
İyi yetişmiş, iyi eğitim almış, çok iyi bir mesleğe sahip olmuş, mesleğinde başarı ve kariyer elde etmiş en önemli insani meziyetlerinden olan iyi insan olmuş olmasından dolayı çevresinde olan ve çevresine bir şekilde girmiş olanların kendisine söyledikleri yalanları yaptıkları kötülükleri anlayamadığını görüyoruz.
Bu kadar güzellik ve özelliklere sahipken çevresindeki yanlış ve yalancı insanların etkisiyle yanlış üzerine yanlışlar yaptığını yalanlar söylemeye alıştığını görebiliyoruz.
Bu kadar yanlış ve yalanın etkisiyle çevresine bir şekilde girmiş insanlara maddi manevi teslimiyetini görebiliyoruz.
Bu teslimiyet sonunda da arabasının satışını, emlaki değerlerinin alınır satılır taşınır taşınmaz mal varlığının yönetimlerini vermesinin yanısıra maddiyatını değerlendirdiği bankasına kadar götürüp tüm maddiyatıyla esir olduğunu görebiliyoruz.
Oturup düşündüğünüzde böyle iyi terbiyeyle yetişmiş iyi bir mesleğe sahip olmuş mesleğinde başarı ve kariyer elde etmiş olmasının yanısıra özel yaşamındaki yanlış seçimlerini daha da yanlış seçimleriyle kendisini daha da büyük maddi manevi zararlara uğratmaya devam ettiğini görebiliyoruz.
Aslında iyi insan olan iyi kalbiyle yetişmiş olan insanın yanlış seçimleriyle yanlışlarının farkında olmadan daha yanlış insanları çevresine sokarak onların yanlış ve kötü huylarıyla etkilenerek maddi manevi esaret yaşamasının yanısıra o yanlış insanların yalanlarına inanarak büyük zararlara girerken kendisi de yanlışlar yapan yalanlar söyleyebilen ve etrafındaki o yanlış insanların her dediğine bir emireri gibi evet dediğini görebiliyoruz.
Yalanın veba nüfus artışı ve kıtlık gibi nedenlerden kemirgenlerden geçmiş 100 milyonun ölümüne neden olan bulaşıcı hastalık gibi bulaşıcı bir hastalık gibi toplumumuzda her geçen gün yayıldığını üzülerek görebiliyoruz.
Esas üzücü ve düşündürücü olansa iyi eğitim almış mesleğinde başarı ve kariyer elde etmiş insanların yalanlara inanıp o insanların etkisiyle yalancıloğa alıştığını maddi manevi zararlara uğradığını görmek olduğudur.
Bu maddi manevi esaretten kurtulmak isteyenlerin en önce yalan illetinden sıyrılması ve kendisini maddi manevi büyük zararlara uğratanlara dur diyebilmekten geçtiğini anlayabilmesiyle olduğunu görebilmesiyle olacaktır.
Gönlünüz ve kalbiniz yalancıdan ve yalandan uzak olsun.