Bırakın emekliyi, memuru, maaşlı çalışanlarımızdan çoğunun bu zamlı faturaları ödeyemeyeceğini düşünüyorum.
Yüzde 50 ila yüzde 130 elektrik zammı şok etkisi yaşatmıştır. Elektrik & doğalgaz & akaryakıt zamları maaşlı her birey gibi benim de belimi bükmüştür. Dudak uçuklatan elektrik ve doğalgaz faturalarını nasıl ödeyeceğimizi düşünmekteyim.
Elektrik zammından sonra bakkal komşum dondurma satmama kararı aldığını ifade ederken dükkan içindeki ışıkların da yarısını kapattım diye sözlerine devam ediyordu.
Bu yaşadığımız sarmalı sıkıntılı görüyorum. Elektrik ve doğalgaz zamlarını akaryakıt zamları takip ediyor.
Bu zamlar belki gerekliliktir, hatta tüm dünyanın en ucuzunu biz kullanıyor da olabiliriz. Amma ben zorlanıyorum. Faturalar hayatımı daha da zorlaştırıyor.
Hele akaryakıt zammı ciddi manada aracımı otoparka çekip toplu ulaşım araçlarına geçmemi düşündürüyor. Lakin ticaretim buna izin vermiyor.
Akaryakıt zammı freni patlamış kamyon misali kontrolden çıktı. Hadi dolar artıyordu akaryakıt zammı yapılıyordu şimdi dolarda bir artış olmadığına göre bu neyin zammıdır? Hadi bunun da küresel bir gerekliliği olduğunu varsayalım. Ama çaresizliğimizi nasıl ifade edelim.
Bu ifadelerim kuru bir muhalefet yahut eleştirmek adına yapılan bir söylem değildir. Bu yaşadığımız hakikatin ifadesi ve durumumuzun arzıdır. Bu zamlar canımızı çok yakmaktadır.
Zamların zamanlaması da ayrı bir sıkıntı. Neden şimdi? Kantarın topuzu kaçırılmamalıdır. Kıştayız ve zamlı elektrik doğalgaz faturaları gelmeye başladı. Sosyal medyada söylüyorlar: -Sen Antalya'sın Erzurum'la yarışamazsın.
İnanın böyle soğuk görmedim. Antalya’da bizler düne kadar klimayla kış geçirirdik şimdi doğalgazla üşüyoruz. Hem üşüyoruz hem de gelecek olan faturaları düşünüyoruz.
Yöneticilerimize sesleniyorum.
Ne yapmalıyız bilemiyorum. Ama her ne yapacaksanız ve nasıl çözüm üreteceksiniz şimdi tam zamanıdır. Size şimdi ihtiyaç duyuyorum.