Ticaret; malların, ürünlerin üretim sürecinden tüketimine kadar geçen zamanda, ekonomik değer taşıyan başka nesneler ile değiştirilmesi, alışı ve satışı anlamında kullanılmaktadır.
Herkes ticaret yapabilir mi?
Herkes ticaret yapabilir ancak gerçek anlamda esnaf ve tüccar olmak için ahlaki ve insani bazı değerlere sahip olmak gerekir. Ahlaklı ticaret yapmak ‘elinden ve dilinden başkalarının güvende olacakları’ şekilde davranmaktan geçer.
Devlet memurları ticaret yapabilir mi?
Türk Ticaret Kanunu incelendiğinde memur statüsünde çalışan kişilerin tacir ya da esnaf statüsünde bir iş yürütebilmesi mümkün değildir. Memurlar ticaret ve sanayi hizmetlerinde görev alamamaktadır.
Bu ifadelerin tamamı hepimizin bildiği kalıp kaidelerdir. Biz bu dairenin dışına çıkan iki memuru konuşacağız. Zeki ve başarılı bu iki kafadar itiraf etmeliyim ki ticaretin sırrını çözmüş ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanmışlardır.
Hayat, doktor ve öğretmenimizi buluşturmuş her ikisi de devletin maaşını yeterli görmeyerek ortak ticarete başlamışlardır. Antalya Kepez’de aile hekimi ve daha önceki dönemlerde ise temsil makamında bulunan doktorumuz ve yine Kepez’de görev yapan yakın arkadaşı, iş ortağı öğretmenimiz memur olmalarına rağmen ticaret yapmaya başlamışlar.
Samimi olarak ifade edecek olursam iyi ki de ticaret yapmışlar. Şahısları geçiyorum, torunlarına yetecek serveti kazanmışlar. Kimsenin kazancında gözümüz yok. Herkes kazancının helalinden bereketini görsün ama burada hem devletten haksız kazanç elde etmek var hem istihdam ve vergilendirmede açıklar bulunmaktadır. Bazılarının kamudaki görevini aksatmıyorsa ne var canım bunda, gemisini yürüten kaptan dediğini duyar gibiyim. Bana kalsa, ben ona da, sizin gül hatırınıza evet derim ama devlet hayır demiş, benim personelim ticaret yapamaz! Devleti dinlememeyi tercih etmek bireyin kendi tercihi olsa da buna devletin göstereceği reaksiyon ailenizi, en yakınlarınızı, sizi sevenleri etkileyecektir.
İfade, bilgi, belge ve iddialar o kadar sağlam ki bu iki kafadara istifa etmelerini öneriyorum. Şu ana kadar dikkat ettiyseniz isimlerini ve görev yaptıkları yerleri özellikle yazmadım. Yazmamamın insanı bir yönü var; insanın ailesi, komşuları, dostları, ekmek aldığı bakkalı, traş olduğu berberi vardır. Hele anne ve babası hayatta ise çevresi üzülmesin ve yüzü yere düşmesin diye bir fırsat tanıyorum.
Bu dosyada öğretmen olanın doktor olandan düzenli aldığı raporlar, evrakta sahtecilik, edinimlerin anne-baba ve kardeşlerinin üzerine yapılması, nakit paraların hesaplar yerine ve banka kasalarında saklanmasına kadar bir dizi kıvamında reaksiyon var.
Sisteminize hayran kaldığımı itiraf etmeliyim. Komisyon sisteminiz ticarette yeni öngörüler öğrenmeme sebep oldu.
Sisteminizde eksik olan vergilendirilmemiş kazanç, istihdam edilemmiş personel boyutunuz. SGK ve VDK ile babanız oraların üstadı, müdürü olsa bile karşı karşıya gelmeminizi öneriyorum.
Konu devletin kurumlarından açılmışken Antalyaspor Başkanı Sabri Gülel’i tebrik ediyorum. Galatasaray maçı öncesi SGK’ya milyonlarca SGK pirim borcunu ödemiş 2023 yılı öncesine ait borçların tamamını da taksitlendirmiş ve Antalya için hizmet eden Gülel’i tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Biz yeniden İl Sağlık ve İl Milli Eğitim personellerine dönelim. Müteahhitlerle sözleşme ile bekleyen tamamlanmamış birçok daireye nasıl çözüm bulacaksınız bilemiyorum ama sizden rica ediyorum meslektaşlarınızın ev hayallerini suya düşürmeyin. “Antalya hekimler yatırım” WhatsApp grubunuzun (783 katılımcı) umutları ile oynamak insanı iflah etmez, süründürür. Bu WhatsApp grubunda bulunan doktorlarımız, öğretmenlerimiz hemen panikle ilk olarak gruptan ayrılmayı tercih etmesinler, gelişmeleri ve bilgilendirmeleri kaçırabilirsiniz. Yani demem o ki bu grup zaten ifşa olmuş bir yapılanmadır. Şimdi hep birlikte sonuçlarını yaşayacağız ve yazacağız.
Sebepsiz zenginleşme bir tercih sebebidir, vergisiz zenginleşme hepimizi ilgilendiren toplumsal bir sorundur. Öğretmenim kızkardeşinizin üzerine yaptığınız gayrimenkullerin devletle barışını sağlayınız, devlete vermeniz gereken tutarları ödeyiniz. Doktorum sen organizasyonun kurucusu olduğun için zaten biliyorsun ne demeye çalıştığımı meslek branşlarınızın hatırına hayatımda hiç bu kadar kapalı bir yazı yazmadım ama ‘öğretmenlik / doktorluk’ mesleği hatırına kendimden beklenenin fazlasını yaptım.
Kısa kısa değinelim:
Sn. İbrahim Çetin A plazadan gönderdiğin selamı aldım / Aleykümselam ama o selamı getirenin ofisinde yüz yüze seninle ben oturmadan / konuşmadan bu selam havada kalır. Selam vermek sünnet / sen sünneti seniyyeyi icra ettin ve ben “Aleykümselam” diyerek farziyetini ikrar ettim.
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Oğuz Karahan’ın görevinden alınacağı / Diyarbakırlı yeni bir İl Sağlık Müdürümüzün olacağı Ankara semalarından ifade edilen bir idda oldu. Biz sizinle tanışamadık müdürüm ama 15.10.2023 gibi sizinle beraber değişecek elli il müdürüne ve şahsınıza başarılar diliyorum / yanlış anlamalara mahal vermeyelim. Görevde kalmanızı isteyen ve destekleyenlerdenim. Bizimkisi mesleğimizin gereği duyurmaktan ibaret.
Gelelim AK Parti İl Başkanı Ali Çetin’e. Geçmiş hukukumuza binaen siyasi kimliğinizin dışında dostum diyerek bir ricada bulunayım. Ricamı dostum olarak kaale almazsan hukukumuzu öğreniriz. Gazeteci / İl Başkanı olarak hayatımıza devam ederiz. Dostum olarak ricamı kaale alırsan sana hatır borçlanırım. Sn. İsmail Başıbüyük’ü benden iyi tanıyorsun. Sana onu getirenler sonra başkalarını da getirdiler / siyasettir olur! Ama Başıbüyük AK Parti’nin bürokratlığını yapmış bir memurdur. Hakkında aylardır sürüncemede bulunan iddialarla mağdurdur. Ya iddiaları sonuçlandır cezasını çeksin ya da gereğini yap bu zulüm son bulsun. Hele! sağlığa bakan yardımcına bir sor bakalım, bu adam kaç aydır maaş almaz? Kaç aydır mağdur edilmektedir? Bu süreçte ailesine alışık olduğu yaşam standartlarını sunmaya devam edebiliyor mu? Kul hakkının muhatabı dün Hz. Ömer ise bugün bu ilde sensin / hatırlatıyorum.
Eğitim araştırmanın başhekimi 10 yıldır değişmez , yeni açılacak hastaneye başhekim ataması yapılmaz, Alanya’dan gelen çok popüler olan ve gittiği her yeri karıştırmakla ünlü başhekim eskisi ameliyat yapmayı bilmez ama parti koridorlarında kulis yapar, eeeee siz ne bekliyorsunuz ki Antalya’nın sağlığından. Özel hastanelere mahkum olmaya devam…