Cumhuriyetin 100. yıl dönümüne denk gelen anlamlı bir tarihte, Antalya Şehir Hastanesi’ni açmaya çalışan Sağlık yönetimi, anlaşılabilir bir bahane bulamamış olacaklar ki pek de beylik bir cümle ile açılışın adını koyuverdiler. İl Müdürü Oğuz Karahan, Antalya Şehir Hastanesi’ni 29 Ekim’de simülasyon olarak açacağız dedi. Simülasyon… Yani, benzetim. Yani, mış gibi…
İddia ediyorum; bu cümleyi de beceriksizliği, iş bilmezliği ile tavan yapan biri bulmuştur. Sn. Müdürün kılavuzu her kimse?
10 Temmuz 2023 Tarihli, İl Sağlık, Fiyasko ve Birkaç Tavsiye başlıklı yazımızda da değinmiştik bazı şeylere. Hatta naçizane tavsiyelerde de bulunmuştuk. Değişen ne olmuş, bir arpa boyu yol almış mıyız? Bunca hengâmeye rağmen, biriler havanda su mu dövmüş? Rutini kurtarmaya mı heba edilmiş vakit? Uzaktan da baksan yakından da görsen manzara değişmiyor. Açılışın adı simülasyon. Şaka gibi… Gel de şimdi Reisi Cumhur’un Antalya temsilcisi AK Parti Antalya İl Başkanına seslenme! Dostum Ali Çetin bu simülasyon açılış icadından haberin var mı? En hafif futbol ifadesiyle bu kendi takımının kalesine gol atmak değil midir?
Şehir Hastanesi 2023 son çeyrekte teslimi planlanmasına rağmen Mayıs başında Sn. Cumhurbaşkanımızın Antalya mitinginde bu tesisin açılışının yapılacağına dair söylenti ile girmişti gündemimize. Tabii ki açıl/a/madı. Zira inşaat faaliyeti devam ediyordu. Peki neden erken açılacağına dair bir beklenti oluşturulmuştu? Birileri bu durumdan menfaat sağlamaya mı çalışmıştı? Yaşananlar, açıktan itirazlar, görevden almalar burada bir problemin olduğunu gösteriyordu. Tespitlerimize, bize ulaşan ihbarlara dayanarak 10 Temmuz tarihli yazımızda sorular sormuş cevabının Sn. yetkililer tarafından verilmesini talep etmiştik.
Neydi o sorular; fikri takip adına hatırlayalım. Alımların şeffaf ve rekabet koşullarında yapılıp yapılmadığı, kamu zararı veya bir firmaya avantaj sağlanıp sağlanmadığının tespiti… DMO alımlarına yönelik; başta Roder ve Gelecek Medikal Firması olmak üzere alınan malzeme ve cihazların DMO kataloglarından (üretici-distribütör firmaları) ile kıyaslanarak, mal fazlası ve indirim göz önüne alınarak kamu zararının /varsa/ tespiti. Anılan firmaların, özellikle Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimliği ile devam edegelen ihale ilişkileri ve bu ihalelerde de kamu zararı oluşup oluşmadığının tespiti... Anılan firmanın, sağlık teşkilatındaki bürokratlarla akrabalık bağlarının olup olmadığı ve alımlar yapılırken Müdürlük yetkililerine bir baskı veya bir yönlendirme yapılıp yapılmadığının tespiti…
Tam bu noktada ilimizin mülki amiri Valimiz Sn. Hulusi Şahin’e seslenmek istiyorum. Biz bu sorunun cevabını alamadık. Bize cevap vermeyebilirler, kişisel tercihleridir. Ama bu sorunun cevabı devletimi milletimi ilgilendirmektedir.
6-9 ay sonra açılacak ve tam kapasite çalışmaya ancak 1 yıl sonra ulaşacak Şehir Hastanesi için yangından mal kaçırır gibi apar topar tıbbi cihaz ve diğer ekipmanları satın alıp, inşaat alanının tozun toprağın içine neden yığıldığı? Burada, birilerine menfaat sağlanıp sağlanmadığının tespiti. Bu malzemelerin şartnameye uygunluğu konusunda uzman muayene ve kabul komisyonu tarafından yapılıp yapılmadığı? Cevap geldi mi; hayır. Bu kadar ciddi konularla ilgili bir soruşturma açıldı mı; bilmiyoruz.
Çetin Başkan, aylardır ha açıldı ha açılacak, Şehir Hastanesi’ni yönetecek kadroyu oluşturup atamasını gerçekleştiremiyor. Zira gayesi hastane açmak değil, bir dönem daha nasıl idarede kalabilirim derdi ile koltuğunu garanti altına alma adına çalmadık kapı bırakmıyor. Yani vazifelerini ifa etmek yerine, yerinde “küllenmeye” devam eden duyarsız ve etkisiz. Ama görevde kalma uğruna çalmadık kapı bırakmayacak kadar da aktif ve heveskâr. Tüm şehrin abileri ve bir bildiği olanların himayesinde olan Sn. Çetin’e izninizle bir jest de ben yapayım. Birilerinin iddia ettiği gibi sizden kimse korkmuyor, sizi çok seviyorlar. Ve artık lütfen sözleşme döneminizde artık kimseye gitmeyiniz yeminle ifade ve iddia ediyorum: Sizi o makamdan alabilecek hiç bir ati, erk, güç, kimlik YOK!
Duyduk duymadık demeyin a dostlar. Bu kaygısız sağlık yöneticilerine referans olanlar. Bu ekonomik koşullarda, devletimizin tüm imkânlarını seferber ettiği ve Bakanlığın adeta akıttığı 700 milyon lira bütçeye rağmen (inşaat yapım maliyeti hariç), doktorundan hemşiresine, tıbbi sekreteri, güvenlikçisi, temizlikçisine kadar diğer tesislerde eğitimini tamamlayan, ataması yapılan onca personele rağmen; Antalya İl Sağlık Yönetimi, Şehir Hastanesi’ni açamadı, açamıyor. Beceriksizliğe bir de güzel bir ifade bularak açılışın adını simülasyon koyarak aklımızla alay ediyor, ediyorlar.
Kamu Hastaneleri başkanı Emre Bey, önceki müdür döneminde gölgede kalmışlığının hissiyatını geride bırakıp yeni dönemin kılavuzu… Yetiyor mu? Yetmiyor tabi. İnsani bir tavsiye ile ego ile işler yürümez hatırlatmasında bulunuyorum. Tepeden bakan, yönlendirmelerle iş yapan, bağlı tesislerde bile ne olduğundan habersiz. Ekip çalışması ve organizasyon yeteneğinden yoksun, ama mağrur… 3 başkan yardımcının sahada isimlerini bilen yok. Var diyen varsa hodri meydan gelin beraber dolaşalım. Dedikodu ile adı gündeme gelmese, Yusuf’un yardımcın olduğunu bile bilmeyeceğiz. Göreve geldikleri günden bugüne ne yapar yardımcıların, hangi katkıları koymuşlardır kuruma ve tesislere? Bırak bağlı tesislere, yardımcılarına bile ne kadar hakimsin?
Sn. Oğuz Karahan. Tam seçim döneminde, pek çok sıkıntının tavan yaptığı bir zamanda, çivisi çıkmış, yalpalayan, adeta çiftliğe dönmüş bir kuruma İl Müdürü olarak Alanya’dan geldin. Hoşgeldin demiştim… Kişisel ifadem ile en büyük talihsizliğin, sağlığa çöreklenen ‘çeteleri’ yerel siyasi dinamikleri bilmiyor olmandı.
Üstelik birlikte çalışmak zorunda kaldığın kadrolar da kifayetsiz bir yapıdaydı. Yeni kadro yapmada siyaseten yediğin defans, elinin kolunun bağlılığı ve yalnızlığına şahidim. Fakat tüm bunlar, sizi var olan durumdan vareste kılmıyor. Başarısızlıkla baş başa bırakıyor.
Ve sevgili Antalyalılar. Defalarca ifade ettiğimiz tespitimiz, haklılığımızı ortaya koyuyor. Antalya’da sağlıkta söz söyleme iddiasında bulunan ve sağlığa çöreklenen çeteler var olduğu sürece; liyakat, ehliyet, emniyet ve adalet kriterleri sağlanmıyor. ‘Senin adamın / benim referansım’ dairesinin dışına çıkılmadığı için başarısızlık ve fiyasko artarak devam ediyor.
Evet, gelinen süreçte anladık ki Antalya Şehir Hastanesi mış gibi yapılarak 29 Ekim 2023’te Cumhuriyetin 100. Yıl dönümünde de yine açıl/a/mıyor.
Not:
1-AK Parti İl Başkanı Sn. Ali Çetin ile İl Sağlık Müdürülerinden Sn. İsmail Başıbüyük’e dair sohbet etme fırsatımız oldu. Anlattıkları beni ikna etti. Umarım Sn. Başıbüyük’ün durumunda da yıl bitmeden değişim yaşanır. Ati, erk olanlar empati yapınız! Sn. Başıbüyük’ün yaşadığı zulümdür. Onun yaşadıklarını yarın sizin yaşamayacağınızın garantisi yok. Sn. Başıbüyük suçluysa gereğini yapın. Değilse bu hal üzere zulmediyorsunuz.
2- Gözlemeciyi ben de tanırım , çay içmişliğimiz , anlattıklarını dinlediğimiz vardır. Ama ne ben ne de bir başka meslektaşımız onun emir eri değiliz. Her ihbar sahibinin anlattıklarını da mal bulmuş mağribi gibi kullanmıyoruz. Her yazının vicdani, hukuki sorumluluğu çerçevesinde hareket ediyoruz.
3- Her kim bize ulaşmak bilgi, belge paylaşmak isterse 0 533 686 60 56 [email protected] iletişim bilgileri üzerinden irtibat kurabilir.
4- 10 Ekim tarihli Ticaret yazımıza dair muhatapların bizi de dinle talebi ile verdiğim söz üzerine doktor beyin şehir dışından dönüşünü bekliyorum. Öğretmenimizi dinledik, doktorumuzu da dinledikten sonra ‘Ticaretin’ devamını konuşmaya devam edeceğiz.
29 Ekim akşam itibarıyla Antalya Şehir Hastanesi açılamadı. Teknik Direktör Oğuz bey istifa!!!!
Müdürlük başka eğitim araştırma bambaşka. Başhekim 10 yıldır devam ediyor ama yardımcılarına bile sözü geçmiyor. Ayrıca Etli kardeşler kliniklerinden çok başhekimlikte mesai yapıyorlarmış, nede olsa başarılı ve becerikli cerrahlar !
Sayın gazeteci, İl Sağlık Müdürü Oğuz bey, göreve geldiğinde yeni kadro yapmada siyaseten defans yedi demek siyasete büyük haksızlık olur. Bir Başhekim, bir Başkan ve bir başkan yardımcısını atarken siyaset ses bile çıkarmadı
Yazınızda ''Dedikodu ile adı gündeme gelmese, Yusuf’un yardımcın olduğunu bile bilmeyeceğiz.'' demişsiniz. Yusuf bey nasıl bilinmez, Eğitim Araştırma Başhekimi Sayın Yalçın hocamın ne zaman başı dara düşse, Yalçın hocamı kurtaracak komisyonların başında saygı değer başkanımız Yusuf bey vardır.
Bu yazı yayınlandığı gün 15 kasımda sözleşmesi bitecek, başkan, başkan yardımcıları ve başhekim adaylarının yeni sözleşme dönemi için İl Sağlık Müdürlüğünden CV leri istendi. Duruma bu açıdan bakınca zamanlaması manidar.
Sayın Gazeteci; Neden şifreli yazıyorsunuz? Gözlemeci kod ismiyle yazdığınız aktör kim? Sizin gibi bir şeffaf gazeteciye böyle şifreli yazmak yakışıyor mu?
Bu harika yazı için sizi tebrik ediyorum sayın Gültekin..
Sn Çetin hakkaten çetin miş hidayet bey bile pes etmiş.