Başbakan Erdoğan önceki gün medya patronları ve yöneticileriyle terör gündemini konuştu.
Bu toplantının amacı neydi?
Gazetecilerden ne istenmiş olabilir?
Toplantı basına kapalı yapıldığı için tam olarak ne konuşulduğu bilinmiyor.
Ancak kimi çevreler Başbakan’ın gazetecilere ayar verdiğini iddia ediyor. Şahsen benim de bu konuda şüphelerim var. Başbakan’ın gazetecilere sansür ayarı verdiği düşüncesindeyim. Eğer şüphelerim doğruysa bu çok vahim bir olaydır. Zira gazetecilik kamu görevidir. Gazetecinin temel amacı halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazetecinin halka ve kamuoyuna karşı mesleki sorumluluğu, kamu otoritelerine karşı sorumluluğundan önce gelir. Yani gazeteci hükümetin ve resmi-özel kişi ve kuruluşların sözcüsü gibi davranamaz, yayın yapamaz, yalnızca gazetecilik yapar. Gazeteci ayrıca savaşın ve sansürün değil, barışın ve gerçeğin dilini kullanmalıdır.
***
Son zamanlarda büyük acıların yaşandığı gerçeği ortada. Böyle bir ortamda elbette basına büyük görevler düşüyor. Elbette kanın durması için üzerine düşmesi gerekeni yapmalı. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi savaşın değil barışın dilini kullanmalı.
Geçmişte Başbakanın bugün yaptığını birçok kurum ve kuruluş denedi. Çokça rastlanan bu örnek bana göre tutmadı. Sadece halkın haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenilmesi engellendi. Şu anki girişim de bundan farklı gözükmüyor.
***
Gazeteci, her şartta ve ortamda kamuoyunun haber alma hakkını ön planda tutmalı. Her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli. Savaş naraları atanlara alet olunmamalı. İnsanları birbirine düşürücü yayınlardan kaçmalı. Tam tersine barışı ve halkların kardeşliğini savunmalı.
Savaş çığırtkanlığı yapan gazeteciler unutmasın ki, her yayın demokrasi ve toplumsal barışa vurulmuş bir darbedir. Buna kimsenin alet olmaması lazım.