Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, önceki gün 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümü nedeniyle bir basın toplantısı yaptı.
Oğuz, toplantıda depremin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen Antalya’nın hala depreme hazırlıklı olmadığını ifade etti.
Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Antalya’daki 120 bin binadan 85 bininin risk taşıdığını açıkladı.
Yani bir diğer anlamda şehirdeki binaların yüzde 70’i deprem riski taşıyor.
***
İMO, her fırsatta Antalya’da yaşanabilecek felakete dikkat çekiyor. Maalesef İMO kendi çalıp kendi dinliyor. Yani her ne hikmetse kimse bu uyarıyı ciddiye almıyor. Ya da almak istemiyor. Gazeteler ilk gün haberi manşetten verip olayı bir daha takip etmiyor. Harekete geçmesi gereken Valilik, belediyeler ve diğer sivil toplum kuruluşları da maalesef gerekli hassasiyeti göstermiyor.
Beyler, açıklanan rapor gerçekten ürkütücü. Bir kentte binaların yüzde 70’inin deprem riski taşıması da mı sizi korkutmuyor. Allah korusun yaşanabilecek bir deprem Antalya’yı yerle bir eder. Şehir haritadan silinir. Buna rağmen nasıl oluyor da kimse kılını kıpırdatmıyor.
***
Buradan özellikle CHP’li vekillere çağrıda bulunmak istiyorum. Her fırsatta TBMM’ye soru önergesi veren CHP’li vekillerin bu konuyu da meclis gündemine taşımasını bekliyorum. Bana göre bu konuda kim bir adım atarsa Antalya’ya yapacağı en büyük iyilik olur. Belediyelerin de konunun üzerine hassasiyetle gitmesi gerekiyor. İMO’nun çözüm olarak sunduğu kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmek için hareket etmeli. Böyle bir çalışmanın yapılması bana göre Antalya’ya yapılacak en önemli hizmet olur. Kimler bunu gerçekleştirecekse adını Antalya tarihine altın harflerle yazdıracaktır.
***
Evet, sevgili Antalyalılar. İMO Başkanı Cem Oğuz’un dile getirdiği konu öyle basit bir konu değildir. Oturup bu konu için 5 dakika düşünmenizi istiyorum. Ailelerinizi gözünüzün önünden geçirin. Sonra da 17 Ağustos depreminin yarattığı felaketi bir kez daha aklınıza getirin. Dediklerimi yaparsanız siz de elinizi taşın altına koyarsınız. Lütfen bu söylediklerimi bir düşünün.