9 yıl önce kızım okula başladı.
Başladığı yıl kitaplar ücretsiz olarak dağıtıldı.
Daha sonra aynı uygulama devam etti.
Halen devam ediyor.
Sanırım bundan böyle de devam edecek.
Uygulama özellikle maddi durumu iyi olmayan aileler arasında memnunluk yarattı. Her fırsatta yetkililere teşekkür etti veliler.
Ancak bu uygulamanın da doğru yürütülmediğine tanıklık ediyoruz. Bu yıl liseye başlayan kızım kitaplarını her zamanki gibi ücretsiz aldı. Ertesi gün ise bir listeyle yanıma geldi. “Baba bu yardımcı kitapları alacağız” diye. Listeye baktım neredeyse bütün dersler için ayrıca yardımcı kitap istenmiş. Öğretmenler kitapların yetersiz olduğunu ve bu nedenle yardımcı kitap almaları gerektiğini söylemiş. Tıpış tıpış kitapçılara gidip kitap aradık. Hafta sonumuz kitap aramakla geçti. Kimi kitapları bulduk, kimileri için sipariş verdik. Aldığım kitaplar için şuana kadar 190 TL ücret ödedim. Sanırım daha da ödemem gerekecek. Ancak biraz akıllıca düşünülseydi bu ücreti ödememize gerek kalmazdı.
Nasıl mı?
Öğretmenler ders kitaplarının yetersizliğinden sözediyor. Yani biraz daha ciddi olunmuş olsa bu eksiklerin kitaplara konulabileceğini söylemek istiyor. Kısacası kitapların eksik hazırlandığını belirtiyorlar. Gerçekten de öyle. Ücretsiz verilen kitapların içerisine eğer Milli Eğitim Bakanlığı daha hassas olsaydı bu eksiklikler yerleştirilebilirdi. Dolayısıyla yardımcı kitap almamıza gerek kalmazdı. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi her iş gibi bu işi de yarım yamalak yaptık.
Buradan velilere seslenmek istiyorum. Öğretmenlerin yardımcı kitap isteğine kesinlikle karşı gelmeyin. Gerçekten kitaplar yetersiz. Çocuklarımızın daha iyi eğitim alması için bakanlığın yapamadığını yardımcı kitaplarla gidermeye çalışıyorlar. O nedenle kimse kabahati öğretmenlerde aramasın. Eksikliğin giderilmesi için adres Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
Bize ‘ulaş’ın
Yolcular birbirini merak mı ediyor?
Halkkart ve Yeni Toplu Ulaşım Sistemi ile ilgili şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Bir okurumuz ilginç bir konuya temas etti. Buyurun okuyun: “Otobüse veya minibüse bindiğimizde kartı okutuyoruz ve cihazdan bir bayan sesi avazı çıktığı kadar kartın özelliğini haykırıyor. Yolcuların benim ne olduğumu bilmesi gerekiyor mu? Binen kişinin öğretmen, öğrenci, postacı, gazeteci, asker, polis olduğunu herkes bilmeli mi? Ücretsiz geçiş diye bağırınca insanların binen kişiye bakışı değişiyor. Ücretsiz geçiş yapan kişi bir soru sorsa şoför hemen ‘Hem bedava biniyorsun hem çok soru soruyorsun’ diyor. Kart geçişlerinde olumlu-olumsuz uyarı sesi gelmesi yeterli değil mi?”
Şikayet ve önerilerinizi bize yazın:
[email protected]