Antalyaspor’da haraketli günler sürüyor.
Pazartesi günü Antalyaspor A.Ş. Başkanı Sabri Gülel istifasını verdi, ardından zehir zemberek bir açıklama yaparak camiaya veda etti.
Çarşamba günü ise Antalyaspor Vakfı Başkanı Gültekin Gencer basın mensuplarının karşısına geçti, önemli konulara dikkat çekti.
Gencer’in toplantısından 2 saat sonra bu kez Antalyaspor Kulübü Başkanı Aziz Çetin gazetecilere yaşanan süreçle ilgili bilgi, belge verdi.
Tabi konu çok, konuşma uzadıkça birçok kritik nokta gözden kaçtı.
Bu nedenle bugün Vakıf Başkanı Gültekin Gencer’in dile getirdiği ama yazılmayanlara yer vermek istiyorum.
İşte Gencer’in gizli kalan o ifadeleri: Bu basın toplantısını 10 gün önce falan planlamıştım. Bir nevi manipüle edildi. Antalyaspor’da Başkanlık Divanı diye bir uygulama vardı. Bu kaldırıldı. Antalyaspor A.Ş.’de hissesi olan insanlar var. Her zaman bilançolar adrese gider. Genel kurullarda açıktır. Bilançoları herkes inceler, bakar. Bir gün önce de web sayfasında yayınlanır. Kesinlikle ortaklara da dosya ve zarf halinde gider. Ama maalesef Ali Şafak Öztürk döneminden itibaren bu döneme kadar hiçbir zaman bilançolar üyelerle, iştirakçilerle ve ortaklarla paylaşılmadı. Bu çok büyük bir yanlıştır ve ortak olan insanlara saygısızlıktır. Kulübün, şirketin hesapları kaçırıldı. Nereye gitti diye kimse hesap dahi soramaz hale geldi. Şeffaflığın dışına çıkıldı. Vakıf olarak yüzde 37 hissenin sahibi olmamıza rağmen A.Ş. yönetiminden hesapları alamadık. Sabri Gülel başkan denetim şirketine hazırlattığı dosyayı bana gösterdi ama vermedi. Bunu tehdit unsuru olarak kullandı. Böyle bir olay olabilir mi? Antalyaspor Kulübü’nde bir üyeyim. Üye olarak bütün şehir orada kimlerin üye olduğunu görmek ister. Alamadık. Aziz Çetin başkanı da eleştirmek istiyorum. Eski başkanlar, yöneticiler, idarecilerin üyelik kaydı silinmiş. Bunlar kulübün ayıbıdır. Siyasetin Antalyaspor üzerindeki elini geri çekmesi lazım. Zamanında Antalyaspor’da başkanlık yapmış sayın Hasan Subaşı’nın en büyük hakaret kelimesi ‘kardeşim’ diyorsa küfür etti kabul ederdik. Bugün birbirlerine sırtlan diyorlar. Demek ki sen sırtlanların içinde büyüdün ki sırtlanların yaşam tarzını ve nasıl olduğunu çok iyi biliyorsun. 26 Ekim’e kadar genel kurul ve tüzük değişikliği yapmalısın dedim. Sayın Sabri Gülel beyefendi dedi ki bir gecede bakanla değişir kanun dedi. Bakan değişecek ve değiştirecek diye bakıyorsun. Nihayetinde yapman gerekiyor. Neyi kimden saklıyorsunuz kardeşim? Hazırlanan rapor bana geldi. Bakmadım bile. Ciddiye almadım. Bilanço hesapları istiyorum kardeşim ben kendim görmem lazım dedim. Denetim raporu hepsi hikaye. Ortada aylardır dönen bir rapor hikayesi var. O raporu da yine ifade ederken içerisinde birtakım ağır yolsuzluklar ağır suistimaller olduğunu ifade eden yöneticiler var. Ama bu kadar bunlar aleni şekilde kamuoyuna yansıtılmasına rağmen Cumhuriyet savcılığına bir suç duyurusu yok ortada. Bu kargaşalığın yerel seçimler dönemine rastlaması tesadüf değil diye düşünüyorum. Bu seçim dönemlerinde Antalyaspor’un hiçbir şekilde siyasete alet edilmemesini temenni ediyorum.