Yazılarımı takip edenler çevre ve engelliler konusunda ne kadar hassas olduğumu bilir.
Bu iki konuda çok yazı yazdım, yazmaya devam ediyorum. Yetkililerin harekete geçmesi için de sık sık gündemde tutarım.
Önceki gün Vali Ahmet Altıparmak da İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda çevre konusunda hassasiyetini dile getirmiş. Altıparmak, trafo ve büfe konusunda sert konuşmuş. Haksız da değil. Gerçekten parklara gelişigüzel yapılan trafolar çirkin bir görüntü oluşturuyor. TEDAŞ trafo konusunda adım atarken birilerine soruyor mu? Fikir alış-verişinde bulunuyor mu?
Sanmıyorum.
Nedeni de basit.
Hiç kimse bu kadar çirkin bir görüntüye ‘evet’ demez, dememeli. Dolayısıyla TEDAŞ’ın bu konuda kafasına göre hareket ettiğini söyleyebiliriz. Çözüm olarak trafoların yer altına alınması gerektiğini düşünenlerdenim.
Vali Altıparmak, büfe konusunda da hassasiyetini ortaya koymuş.
Bildiğiniz üzere daha önce bu konuda yetkilileri kendimce uyarmış ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtmiştim.
Ancak dikkate alan olmadı.
Ekmek büfesi adı altında kiraya verilen büfelerde maalesef ekmek dışında her şey satılıyor. Bu büfeler 3-5 metre kare yer büyüklüğünde. Ancak büfe sahipleri kısa bir süre sonra bu alanları geliştirebildiği kadar geliştiriyor. Dur diyen olmayınca da kafasına göre takılıp yine istediğine satabiliyor. Maalesef olan da güzelim Antalya’ya oluyor. Tabi büfelerin konulduğu bölgeler de başlı başına skandal. Onay verenler maalesef hiç tarihi bölgeleri dikkate almıyor. Örneğin Vali’nin dile getirdiği Muratpaşa Camisi. Bu bölgede mantar gibi çoğalan büfeler tarihi dokuya zarar veriyor. Bu böyle olmaz, olmamalı. Antalya, Türkiye’nin misafir odasıdır. Misafir odası en güzel oda olmalı. Bu nedenle daha bir özen gösterilmeli. Ama nerede. Tam tersine kim ne tutturursa.
Hazır büfelerden konu açılmışken yeniden şu kapalı yol olarak bilinen Kazım Özalp Caddesi’ne değinmek istiyorum. Biliyorum bu konuda sizi baydım. Ancak caddede daha rahat gezip alış-veriş yapıncaya kadar yazmaya devam edeceğim. Zira burada yaşanan rezaleti kendi adıma kabullenemiyorum. O nedenle kaldırım işgallerini her seferinde tekrardan gündeme getireceğim. Ta ki birileri harekete geçinceye kadar.
Biliyorsunuz, bu cadde yeniden elden geçirildi. Büyük paralar harcanarak halkın hizmetine sunuldu. Ancak bazı esnaf bu bölgeyi keyfi kullandığı için vatandaş, en çok da engelli bireyler yürümekte zorlanıyor. Her ne hikmetse yetkililerin bu konuda adım attığı da yok. Antalya’da yaşayan, Antalya’yı seven biri olarak dün olduğu gibi, bugün de yarın da konuyu gündeme getireceğimi bir kez daha buradan duyuruyorum.