İnsanlar içinde bulundukları zaman dilimi içerisinde pek çok defa herhangi bir konu hakkında karar alırken zorluk yaşamaktadırlar. İnsanların aynı konu üzerinde alınan kararlarında bile birbiriyle çelişkili sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Bunun en önemli sebebi de alınan kararlar arasından en iyiyi seçme eğiliminde olunmasıdır. Aynı durum devletin almış olduğu kararlar için de geçerli olmaktadır. Çünkü devlet halkı için alınması gereken kararın en iyisini almak zorundadır. Bunlardan biri de hangi ilçenin veya ilçelerin il statüsüne dönüştürüleceğine karar vermesidir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında 74 olan il sayısı 1933’de 57’ye düşmüş, 1957’de 67’ye çıkmış, 1989’dan sonra ise kademeli olarak artarak, bugün 81’e ulaşmıştır. Son yıllarda illerin sayısının giderek artırılması ise politikacıları kendi seçim çevreleri olan pek çok ilçeyi il yapma sözü vermeye yöneltmiştir. Günümüz Türkiye’sinde halen güncel bir sorun, belirli bir nüfus büyüklüğüne ulaşan ilçelerin il merkezi olma talepleridir.
Akdeniz bölgesinde büyük tartışmalara yol açan Alanya mı Manavgat mı il olmalı. Artık tartışmaların her iki ilçenin de il statüsüne yükseltilerek noktalanması gerekiyor.
Bilindiği gibi Türkiye’de 2014 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra Bütünşehir Yasası yürürlüğe girdi. Yasa ile birlikte büyükşehir belediyelerinin tüm ilçeleri merkez ilçe statüsüne kavuşmuş, tüm ilçeler büyükşehir belediyesine bağlanmıştı.
Bütünşehir Yasasının sorunsuz bir yasa olduğunu söylemem mümkün değil. Elbette ki alt kademe belediyelere getirdiği ciddi sorunlar var. Bir iyileştirme, bir düzenleme hala bekleniyor. Yapılır mı, yapılmaz mı bilinmez. Ama mutlaka Bütünşehir Yasası revize edilmeli, ilçe belediyelerinin gelirlerine yeni bir düzenleme yapılmalı. Yapılmadığı takdirde ilçe belediyelerinin borç yükünden kurtulması, sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirmesi ve proje üretmesi neredeyse imkansız görünüyor.
Manavgat ve Alanya’nın il olması ile birlikte Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yükünü büyük oranda hafifleteceğini düşünüyorum. Antalya’nın mahalleye dönüştürülmüş birçok köyünde bırakın yeni yollar açmayı 30 yıldır yenilenmeyi bekleyen yolları vardır. İçme suyu altyapılarının yenilenmelerini de çözüm bekleyen bu sorunlara ekleyebiliriz. Özetle Antalya’da birçok köy yenilenmeyi bekliyor. Antalya’yı diğer şehirlerle kıyaslamayın, başta turizm olmak üzere tarım ve sanayisi ile hızla büyüyen Antalya artık bu iki ilçenin yükünü taşıyamıyor.