Osmanlı İmparatorluğu 1’inci Dünya Savaşı’ndan yenilgiyle ayrılmıştı.
Avrupa’nın ‘hasta adamı’ olarak nitelendirilen Osmanlı’nın topraklarında gözü olan Avrupa devletleri, çeşitli bahanelerle işgale başlamıştı. Milletini seven vatansever yurttaşlarımız çeşitli kurtuluş yolları aramaya başlamışlardı. Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal de kurtuluşun Anadolu topraklarında Anadolu halkıyla birleşerek topyekün savaşarak kazanılacağına inanıyordu. Bu sebeple 16 Mayıs 1919’da İstanbul’dan ayrılarak Samsun’a doğru yola çıktı ve 19 Mayıs 1919 Samsun’a ayak bastı.
Mustafa Kemal, Bandırma Vapuru ile Samsun'a büyük hedefler ve umutlarla çıkmıştı.
Çünkü O’nu bekleyen, O’na güvenen ve vatanı için can vermeye hazır ‘Yüce Bir Milleti’ vardı. Nitekim yurdumuzu parçalamaya çalışan işgalci devletler, bu yüce milletin kurtuluş meşalesi yakan Mustafa Kemal’in arkasından ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek topyekün gitmesiyle birlikte, Türklerin esir edilemeyeceği, bağımsızlığından vazgeçmeyeceği ve Türk topraklarının asla işgal edilemeyeceği gerçeğiyle kısa sürede yüzleşmişti…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, işte bu önemli günü, 19 Mayıs’ı ‘kurtuluş günü’ ve özgürlük ateşini yaktığı gün olarak Gençlik ve Spor Bayramı adıyla Türk Milleti’ne, özellikle de gençlere armağan etti. 19 Mayıs, Türk Milleti için son derece önemli bir gündür çünkü özgürlüğe, bağımsızlığa ilk adım o gün atılmıştır. Tarihte eşi emsali görülmemiş o destansı Kurtuluş Savaşının startı, Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basması ile verilmiştir. Dolayısıyla bu tarih Türk milleti için bir dönüm noktasıdır.
Yarın işte bu önemli günün 100’üncü yıldönümünü. Her zaman olduğu gibi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bugün hala cephelerde kahramanca savaşarak, vatanını milletini korumak uğruna can veren tüm şehitlerimizi büyük minnet ve saygıyla anıyoruz.