Kimi çevrelerce hala eleştiriliyor ve tartışılıyor olsa da 15 Temmuz’daki ihanetin akamete uğratılmasında en büyük etken, kırılma noktası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milleti meydanlara çağırmasıdır…
Toplumun demokrasi aşkını da, hemen her gün bir yenisini öğrendiğimiz bireysel kahramanlık hikayelerini de ortaya çıkaran bu çağrıdır. İşte o gün bugündür ülkenin her yanında, şehirlerde, ilçelerde, tüm meydanlarda milyonlar ‘demokrasi nöbeti’ tutuyor. Genç yaşlı, çoluk çocuk, herkes günlerdir meydanlarda Türk bayrağını coşkuyla sallıyor. Meydanlar 24 saat dolu. Yorulan, uykusu gelip evine gidenin yerini hemen başkaları dolduruyor.
Tam da söylendiği gibi bir demokrasi nöbeti.. Hainler bir bir saklandıkları inlerde yakalanıp gözaltına alındıkça nöbetler birer şölene dönüşüyor adeta.
Lakin başından beri gözlemlediğim ve son zamanlarda ürkütücü boyutlara ulaşan bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Meydanlarda bir ‘selfie çılgınlığı’ yaşanıyor. Sosyal medyada meydan selfie’lerinden geçilmiyor. Buralara giden bir takım insanlar neredeyse yarım saatte bir ‘ben buradayım’ pozlarını paylaşıyor. İçlerinde tanıdığımız, bildiklerimiz de var. Daha düne kadar demokrasiye burun kıvıranların şu anki demokrasi aşkı bir ironi olsa gerek.
Hadi bunu geçelim, sonuçta niyet okuyucu değiliz. İnsanlar değişebilir de. Ancak kendi yaptıklarını yapmayanları, yani meydanlarda olduğuna ilişkin selfie paylaşımında bulunmayanları, “..Hımm seni göremedik meydanda..” diyerek bir takım imalarda bulunmalarını kabul etmek mümkün değil.
Durum maalesef öyle bir noktaya getirildi ki, sanki o meydanlara gitmeyen veya gittiği halde fotoğraf paylaşmayanlar darbe yanlısı…
Sanki o meydanlarda olduğunu dünya aleme ispatlamayanlar demokrasi düşmanı…
İnanılır gibi değil ama böyle bir algı oluşturuluyor.
Çeşitli nedenlerle meydanlara gidemeyen/gitmeyen ya da gittiği halde selfie alışkanlığı olmadığı için paylaşımda bulunmayan bir sürü insan bu algı yüzünden mahalle baskısı altında.
Belki kimse dillendirmiyor ama maalesef gelinen nokta bu…
Demokrasi nöbetini selfie nöbetine dönüştüren güruhun kendilerini bu kanlı darbeyi tankların önüne yatarak, göğüslerini kurşunlara siper ederek kahramanlık destanları yazanlardan daha fazla öne çıkarma gayretlerini üzülerek ve ürkerek izliyorum…
Ve onlara diyorum ki, akıllı olun. Tam da milletçe tek yumruk olmuşken insanları ötekileştirmeyin. 15 Temmuz’da bir demokrasi destanı yazanlar topyekün bu millettir. Bunu sadece belli kitlelere mal ederek bu anlamlı direnişe gölge düşürmeyin…