Antalya’nın önemli yaşam noktalarından biri haline gelen Dokuma alanıyla ilgili yakın geçmişte yaşananları şöyle bir hatırlayalım…
2005 yılında Kepez’de Hakan Tütüncü’den önce başkanlık yapan Erdal Öner döneminde, toplam 488 dönümlük Dokuma Fabrikası arazisinin üst kullanım hakkı, ihalesiz olarak özel bir şirkete verilmişti. Antalya kamuoyundan kabul görmeyen bu tahsis işlemi yoğun tepkilere yol açmış, çeşitli eylemler yapılmış, davalar açılmıştı. Kepez Belediye Başkanı seçilen Hakan Tütüncü de bu konuyu öncelikleri arasına almış ve nitekim tahsis İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. 2012 yılı sonunda da bu iptal kararı kesinleşmişti. Kısa bir süre önce de Dokuma alanındaki üst kullanım şerhi kaldırılmış ve alanın tapuları geri alınmıştı…
Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü bu konunun üzerine adeta titremiş ve iptal kararının kesinleşmesinden sonra Dokuma arazisinin tamamını halka kazandırma sözünü yerine getirmek için de şehrin dinamikleriyle ortak aklın öncülüğünde girişimler başlatmıştı…
Başkan Tütüncü’nün bu son derece naif tavrını o dönem de birçok kez yazılarımızda dile getirmiştik. Tütüncü, o zamana kadar aynı ortamda bile bulunmaktan imtina eden sivil toplum kuruluşlarını, kanaat önderlerini aynı amaç doğrultusunda buluşturmuştu. Ve Tütüncü’nün gayretiyle belediye meclisinde grubu bulunan siyasi partilerin, Mimarlar Odası Antalya Şubesi'nin, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nin, Peyzaj Mimarları Odası Antalya Şubesi'nin, Antalya Ticaret Odası'nın, Antalya Ticaret Borsası'nın, Antalya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği'nin ve Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin temsilcilerinden oluşan Dokuma Çalışma Grubu oluşturulmuştu.
Nitekim bu grubun hazırladığı rapor doğrultusunda alandaki mevcut yapılara dokunulmadan, ağaç kesilmeden ve yeşil yapı korunarak çalışmalar yürütüldü. Dokuma’ya yol haritası olan bu rapora bağlı hareket eden Tütüncü, bugün herkesin beğendiği çok amaçlı Dokuma Parkı’nın ortaya çıkmasını sağladı. Dokuma’nın Antalya’ya geri kazandırılmasında kent dinamiklerinin bu kollektif hareketi hiç şüphe yok ki etkili olmuştur. Ancak bu ‘güçbirliği’nin sağlanmasında Hakan Tütüncü’nün rolünü inkar etmek de haksızlık olur.
Geçtiğimiz gün CHP Kepez İlçe Başkanı Servet Yıldız, parti binasına, ‘Dokuma Fabrikası Parkı Tapusunu Antalyamıza Kazandıran’ başlığıyla bazı isimlerin sıralandığı bir teşekkür pankartı astı. Afişte isimleri yeralan kişilerin bu sürece katkıları olduğu muhakkak ancak önemli bir eksik var ki, o da Hakan Tütüncü. Tütüncü adı da bu listede mutlaka yer almalıydı. CHP’li başkan eğer Tütüncü adını da bu listeye eklemiş olsaydı o zaman bu tavrı anlamlı ve takdire şayan olabilirdi. Bu haliyle ‘siyasi’ bir tavır olmaktan, tribünlere oynamaktan öteye gidemedi…
Dokuma’nın kazanılmasında Hakan Tütüncü’yü devre dışı bırakma, görmezden gelme çabası doğru olmadığı gibi şık da olmadı. Sonuçta bu süreci tüm kamuoyu yakından takip etti. Gelinen noktada kimin ne yaptığı ya da yapmadığını az çok herkes biliyor. Pankartı asanlar Dokuma’daki herhangi bir etkinliğe katılıp, vatandaşlarla konuşsalar, gözlem yapsalar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Hakan Tütüncü sadece Dokuma’da değil, tüm Kepez’de yaptıklarıyla milletin gönlünde öyle sağlam bir taht kurmuş ki, öyle pankartlarla, görmezden gelmelerle, inkarlarla filan yıkılacak gibi değil…
Benden söylemesi…