*Ülkesindeki Amerikan üssünü kapatma sözüne sadık kalamadığı ve parti üyelerinden birinin yolsuzluğa karışması sebebiyle istifa eden Japonya Başbakanı Yukio Hatoyama…
Evinde sigortasız şekilde dadı çalıştırdığı için istifa eden İsveç Ulaştırma Bakanı Maria Borelius…
*Alışveriş merkezindeki çatının çökmesiyle 54 kişi hayatını kaybedince “Benim de sorumluluğum var” deyip istifa eden Letonya Başbakanı Valdis Dombrovskis...
Gölde tekne faciası sonucu 15 turist hayatını kaybedince “Etik sebepleri göz önüne alarak” diye belirtip istifa eden Makedonya Ulaştırma ve İletişim Bakanı Mile Janakieski...
*Hakkında açılan yolsuzluk davası sonucu istifa eden Portekiz Maliye Bakanı Vitor Gaspar…
Özel hastaneden rüşvet aldığı iddiaları üzerine (kanıtlanmamasına rağmen) şüpheleri gidermek amacıyla istifa eden Tokyo Valisi Naoki Inose…
*Yabancı kaynaklardan yasadışı bağışlar aldığı yönünde iddialar yükselince istifa eden Japonya Dışişleri Bakanı Seiji Maehara…
Öğrencilerin okul gezisi için taşındığı feribot faciasında 276 kişi hayatını kaybedince istifa eden Güney Kore Başbakanı Chung Hong Won…
*Kamu malını kötüye kullandığı suçlamasının çıkması üzerine daha soruşturma başlamadan istifa etmeyi tercih eden Fransa İletişim Bakanı Alain Carignon…
On yıl önce ölmüş bir yakınının engelli kartını kullandığı tespit edilince istifa eden Avusturya Halk Partisi politikacılarından Norbert Kapeller…
*11 Mart 2011’de yaşanan 8.9 şiddetindeki deprem ve ardından gelen tsunamide etkisiz kriz yönetimi sonucu eleştirilince istifa eden Japonya Başbakanı Naoto Kan…
Çikolata almak amacıyla devlet kasasından 60 lira kullandığı için istifa eden İsveç Maliye Bakanı Mona Sahlin…
*2020 Olimpiyat Oyunları için inşa edilen stadyum maliyetindeki öngörülemeyen artış nedeniyle istifa eden Japonya Spor ve Eğitim Bakanı Hakubun Shimomura…
Elektrik faturalarının kabarık gelmesi ülke genelinde protesto edilince istifa eden Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov…
*5 kişinin öldüğü köprü çökmesi olayından sonra istifa eden Kosta Rika Ulaştırma Bakanı Karla Gonzales…
İsminin yolsuzluk iddialarına karışması üzerine istifa eden Japonya Ticaret ve Endüstri Bakanı Yuko Obuchi…
*77 kişinin hayatını kaybettiği Oslo’daki çifte saldırıda yetersiz kaldığı eleştirileri yapılınca istifa eden Norveç Adalet Bakanı Knut Storberget…
49 kişinin öldüğü tren kazası sonucu istifa eden Mısır Ulaştırma Bakanı Rashad al-Mateeni…
*Yaptıkları ihalelerde yolsuzluk yaptığı ve bir iş adamından 10.350 euro değerinde saat aldığı ortaya çıkınca istifa eden İtalya Altyapı ve Ulaştırma Bakanı Maurizio Lupi…
Vaadettiği yaşlılık maaşını uygulamaya geçiremediği için istifasını veren Güney Kore Sağlık ve Refah Bakanı Jin Yong…
Liste böyle uzayıp gidiyor. Daha niceleri var dünyada…
Dikkat ettiniz mi, aralarında hiç bizden yok…
Müslüman da yok…
Oysa hep övünürüz, ‘bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman’ diye…
İşte gerçek İslam’ı değil de ‘uydurulmuş’ dini yaşayınca sonuç böyle oluyor demek ki…
Yukarıda sıraladığımız örneklerden çok daha vahimlerine şahit olduk/oluyoruz ülkemizde. Fakat bırakın istifa etmeyi, bizde şaibesi olmayan insan bir yere gelemiyor adeta. Şaiben ne kadar çoksa bir makama, mevkiye gelmen, bir seçimi kazanman o kadar kolay oluyor…
Yalansa yalan deyin…
Suç olan, ayıp olan, günah olan şeyler bizim ülkemizde artık ‘işini bilmek’ olarak sayılmıyor mu?..
Hırsızı, dolandırıcıyı ayıplayacağımıza, “Helal olsun herife nasıl akıl etmiş..” deyip alkış tutmuyor muyuz? Kısa sürede büyük servetler edinen, menfaatleri için anasını babasını bile satan şahsiyetsiz şahsiyetlere itibar gösterip iltifatlar yağdırmıyor muyuz?..
Bakın çevrenize bana yanıldığımı söyleyin…
Bizler “Elhamdülillah Müslümanım” diyerek, kazanmak için her yolu mübah gören, çalmaktan, çırpmaktan, dolandırmaktan imtina etmeyen, helali, haramı ‘çağdışı bir yaklaşım’ diye gören zübükleri baş tacı ederken, “Elin gavuru” dediklerimiz bize insanlık dersi veriyor…
Ne acı…