Cümleye dünya kenti Antalya’nın sorunları diye başlarsak birçok şeyi sıralayabiliriz ancak bu sorunların en başına gürültü kirliliğini koymamız gerek. Bunu ben demiyorum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verileri söylüyor. Bakanlığın çağrı merkezi olan ALO 181 hattına yapılan şikayetler arasında gürültü kirliliği ilk sırada yer alıyor. Bu konuda en çok şikayet ise İstanbul’dan sonra Antalya’dan yapılmış. Yani Antalya gürültü kirliliğinde İstanbul’un ardından ikinci sırada…
Söz konusu bakanlığın yoğun şikayetler üzerine gürültü yönetmeliği kapsamında yaptığı denetimler, eğlence ve turizm merkezlerinde ‘sınır değerlere’ uyulmadığını ortaya koyarken, sokak düğünlerinin de bu kirliliğe önemli bir katkı koyduğunu gösteriyor. Bunlara trafikteki patlak egzozlu araçlar ve taktırdıkları özel aparatlarla motor sesini en yüksek desibele çıkararak insanları çıldırtan motosiklet manyaklarını da ekleyince gürültü kirliliğinin boyutu içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Sokak düğünlerinin yarattığı kirliliğe bizzat şahidim. Daha doğrusu bu düğünlerin mağdurlarından biriyim. Yaklaşık 3 ay önce Kızıltoprak Mahallesi’ne taşındım. Malum burası Yeşildere (Nam-ı diğer Zeytinköy) mahallesiyle sınır. Evimiz de Yeşildere’ye 500 metre mesafede. Taşındığımız günden bu yana neredeyse iki günde bir düğün oluyor Yeşildere’de. Düğün mevsimidir deyip olağan karşılasak da, garibimize giden ve gerek bizi gerek o bölgede oturan herkesi rahatsız eden durum ise bu düğünlerin tamamında havai fişek patlatılması. Akşam saatlerinde başlayıp gece 1’lere hatta 2’lere kadar süren düğünlerde dakikalarca havai fişek patlatılıyor. Bu da yetmezmiş gibi silah sıkılıyor. Geçmiş yıllardan bu havai fişek olayının yasaklandığını biliyorum. Sokak düğünlerine gürültü kirliliğini azaltacak bir takım düzenlemeler getirildiğini filan hatırlıyorum ancak bu yıl için herhangi bir yasak veya düzenleme var mı bilmiyorum. Yoksa niye yapılmadı, varsa niye bunlara izin veriliyor doğrusu anlamıyorum.
Gürültü deyip geçmeyin. Aslında toplum sağlığı açısından son derece önemli bir mesele. Nitekim, gürültü kirliliği konusunu bir süre önce İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği), Türkiye’de ilk kez düzenlenen ‘Ses Yalıtımı Zirvesi’ ile gündeme taşımıştı. Bu zirvede kontrolsüz ses ve gürültünün, hem ruh hem beden sağlığımızda yüksek ve kalıcı bir etkisi olduğuna dikkat çekilmişti. Gürültünün sağlığımıza 35 olumsuz etkisi olduğu vurgulanmış ve bu etkiler;‘korku’, ‘depresyon’, ‘işitme kaybı’, ‘öğrenme bozuklukları’, ‘dikkat azalması’, ‘çocuklarda okuma, anlama ve öğrenme düzeylerinde gerileme’ ‘öfke’, ‘saldırganlık’, ‘yorgunluk’, ‘uyku bozukluğu’, ‘kalp’, ‘kemik erimesi’, ‘sıkıntı’, ‘gerilim’, ‘baş-kas ağrısı’, ‘tahammül ve hoşgörünün azalması’, ‘tedirginlik’, ‘iletişim zaafı’, ‘çatışma eğilimini artırma’, ‘motivasyon düşüşü’, ‘hayal kırıklığı’, ‘çaresizlik’, ‘akyuvar azalması’, ‘bağışıklık sisteminde değişim’, ‘sindirim sistemi güçlükleri-mide, bağırsak şikayetleri’, ‘iş verimini azaltması’, ‘rahatsızlık’, ‘sinir bozukluğu’, ‘karamsarlık’, ‘uzun dönemli bellek sorunu’, ‘konsantrasyon düşüklüğü’, ‘zihinsel faaliyetlerde yavaşlama’, ‘yüksek tansiyon’, ‘ani kızgınlık’, ‘tatminsizlik’ diye sıralanmıştı…
Peki sağlığımıza bu kadar olumsuz etkisi olan gürültü kirliliği ile mücadele anlamında niye bir şeyler yapılmıyor?
Aslında çözüm yolunda bir takım adımlar atıldı/atılıyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün ‘Denetimlerde Çevresel Gürültü Yönetim Becerilerinin Geliştirilmesi-Gürültü Eğitim Projesi’ kapsamında Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği ile birlikte organize edilen Gürültü Farkındalık Semineri verildi. Bu seminerde, gürültü denetimine ilişkin Avrupa’daki uygulamalardan örnekler verildi, gürültünün olumsuz etkileri, önleme çalışmaları gibi konular ele alındı. Bunun dışında, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından 'Antalya İli Gürültü Eylem Planını’ hazırlandı. Çevresel Gürültünün Yönetimi ve Değerlendirilmesi Yönetmeliği kapsamında Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan gürültü eylem planı öncesinde şehirde yüksek ses alan yerler belirlendi. Karayolu, eğlence yeri, hafif raylı sistem ve havaalanı başlıkları altında toplanan gürültü kaynaklarının olduğu bölgelerde uzmanlar tarafından yapılan inceleme sonucunda Stratejik Gürültü Haritası oluşturuldu. İlgili kamu kurumlarının da katılımıyla düzenlenen koordinasyon toplantılarında gürültü sorununun teknik ve bilimsel çözümleri ele alındı. Büyükşehir Belediyesi Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı ve Muratpaşa ilçelerinde anket yapıldı. Yaşanan gürültü kirliliğine ilişkin çözüm önerilerini içeren anketlerle de kısa, orta ve uzun vadede gürültü sorununu çözmeye yönelik yol haritası belirlendi. Ancak, Antalya'da yaşayan vatandaşların yaşam kalitesinin artırılması, gürültü kaynaklı sağlık sorunlarının önlenmesi ve mutlu bir kentin zeminin oluşturulması amacı ile hazırlanan Gürültü Eylem Planı henüz kentin tamamında uygulamaya konulmadı. Temennimiz bu eylem planının en kısa sürede hayata geçirilmesi.