Türkiye son iki gündür Galatasaray-Fenerbahçe maçının iptalini konuşuyor.
İl Güvenlik Kurulu’nun aldığı iptal kararını doğru bulanlar da var, karşı çıkanlar da…
Ben karşı çıkanlar tarafındayım.
Yani bu iptalin yanlış olduğunu, hatta daha ileri gideyim terör mihraklarının ekmeğine yağ sürdüğünü düşünüyorum.
Deniliyor ki, ‘maç iptal edilmeseydi ve Allah korusun bir patlama olsaydı hükümet bunun hesabını veremezdi’.. İyi güzel de, böyle bir risk var diye evden dışarı çıkmayalım mı ?
Terör belası topyekün bitirilmediği müddetçe bu risk de bitmeyeceğine göre günlük hayatımıza mola mı verelim?
Amaç belli…
Ülkede kaos yaratmak, terör eylemleriyle toplumu sindirmek…
Ankara’da, İstanbul’da canlı bombaları patlatanlar, fiziki saldırı yapamadıkları yer ve zamanlarda da bomba ihbarlarıyla, sokaklarda hızla yaydıkları söylentilerle hain emelleri doğrultusunda adım adım ilerliyor. Bir önceki yazımda vurguladığım gibi, şüyuu vukuundan beter misali söylentiler toplumu giderek daha fazla geriyor. Dün Alanya’da bir arkadaşım, “Markete gideceğiz ama çekiniyoruz” diyor. Sebep, AVM’lerde, marketlerde canlı bomba söylentileri. Ülkenin her tarafında benzer söylemler fısıltı gazeteleri aracılığıyla hızla yayılıyor.
Galatasaray-Fenerbahçe maçının iptaline gerekçe olarak bomba yüklü bir araçla ilgili ‘kuvvetli bir istihbarat’tan söz ediliyor. Doğru olabilir, sözüm yok. Lakin söylenti olma ihtimalini de unutmamak lazım. Tedbirli olmak, tedbir almak elbette ki gerekli ama ölçüyü kaçırmamak şartıyla. Maç iptalini işte bu anlamda maksadını aşmış bir karar olarak görüyorum. Terör mihraklarının toplumda yaratmak istedikleri korkuyu artırmaktan başka bir işe yaramamıştır…
Korkarım bunun arkası da gelecek. Hatta gelmeye başladı bile. Alman seyahat acentelerinin işbirliği kuruluşları arasında yer alan Schmetterling, 21-24 Nisan tarihleri arasında İzmir'in Menderes İlçesi Özdere Mahallesi'ndeki bir otelde yapacağı toplantıyı, güvenlik kaygılarıyla iptal ettiğini duyurdu. Önümüzdeki günlerde buna benzer iptalleri sıklıkla duyarız gibime geliyor.
Peki bunun zararı kime ?
Tabi ki bize…
Terör belasının ekonominin lokomotifi turizme olumsuz etkileri her geçen gün biraz daha artıyor. Rusya ile yaşanan kriz, son yıllarda büyük artış gösteren Rus turist sayısının dibe vurmasını sağlarken, Türkiye'nin turizmdeki birinci pazarı Almanya'da gerileyen rezervasyonlar ve iptaller de sektörü içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklüyor.
Şimdilerde birileri sosyal medya üzerinden Antalya’da oynanacak Türkiye-İsviçre milli maçının da iptal edilebileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Allah korusun bu maçın da iptal edildiğini düşünün, halimiz ne olur ?..
Turizmdeki bu ağır krizin etkilerini azaltmaya çalışan hükümet yetkililerinin, “Tatil için Türkiye’ye gelin” çağrıları bundan sonra karşılık bulabilir mi?
Kendi toplumunu güvenliğini sağlayamayan bir hükümetin çağrısına kim uyar ? Kim güvende olamayacağı bir yerde tatil yapmak ister ki ?
İşte bu yüzden diyorum ki, maçın iptali kararı yanlıştır. Tedbirli olmak demek hayatı kilitlemek demek değildir.
Kaldı ki korkunu ecele faydası da yoktur…