Oflu Hoca’nın Şifresi diye bir film izlemiştim aylar önce. İzleyenleriniz vardır. İşte o filmde müthiş bir diyalog vardı. Mahalleli, semt takımının başına geçirmek istediği hocaya bu yönde baskı uygulamakta ve artık imamlık bile yapmamasından yakınmaktadır.
Bunun üzerine Hoca ile mahalleli arasında şöyle bir diyalog geçer;
-Ben siza camide telefon çalarsa Allah günah yazar, Allah’tan korkun dedum mi ?
-Dedun.
-Telefon çaldi mi ?
-Çaldi.
-Bi daha telefon çalarsa o telefoni g….ne sokarum dedum mi ?
-Dedun.
-Peki bi daha çaldi mi ?
-Çalmadi.
-Demek ki neymiş, bu millette g…. korkusi Allah korkusinun önüne geçmuştur, o vakit de hocaya gerek yoktur…
Bu müthiş diyaloğu bana hatırlatan, son günlerde çöplerden çıkan Fethullah Gülen kitapları ve Kur’an’ı Kerim’ler oldu. Oflu Hoca’nın tespitiyle birebir örtüşen bir durum yaşanıyor anlayacağınız.
Daha üç beş gün öncesine kadar neredeyse tapınma derecesinde meczup hocalarına bağlı olan, onu eteklerine tutunarak cennete gitme hayalleri kuranlar şimdilerde hocalarının yazdığı ve Kur’an’dan bile fazla önemsedikleri kitapları gizli gizli çöplere, tenha köşelere atıyorlar. Korku öyle bir sarmış ki kara yüreklerini, Kur’an’ı Kerim’leri bile çöpe atmaktan imtina etmiyorlar.
Tam da Oflu Hoca’nın söylediği gibi g… korkusu bütün imanlarını, inançlarını yok etmiş…
Korku öyle baskın ki, bunu 23-24 gündür süren demokrasi nöbetlerinde de görüyoruz.
Neredeyse saatte bir çektiği selfie’sini sosyal medyada paylaşan, yakın zamana kadar nefret ettiği demokrasiye şimdilerde sımsıkı sarılan nice zatları ibretle izliyoruz…
Yakın zamana kadar paralel yapıyla ilişkilerinden dolayı maddi ve manevi açıdan kalkınan, 15 Temmuz’dan sonra aniden gönül gözleri açılan ve “Ben zaten gerçek yüzlerini görmüş ve çoktan uzaklaşmıştım” yalanına sığınanların demokrasi nöbetlerini hiç ama hiç aksatmamalarını gözlemliyoruz…
Tehlikeyi kendilerinden uzaklaştırmak adına, “Filanca demokrasi nöbetine hiç gelmedi/gelmiyor..” diyerek birilerini karalama çabaları da bize her seferinde Oflu Hoca’nın tespitini hatırlatıyor…
Kur’an’ı bile çöpe attıran işte bu korku…