CHP’li Bekir Kumbul ile başlayan bir CHP-AK Parti sistematiği var.
Kumbul gitti yerine AK Partili Menderes Türel geldi. Türel bir sonraki seçimde yerini CHP’li Mustafa Akaydın’a bıraktı. 5 yıllık Akaydın döneminin ardından Türel yeniden işbaşına geldi. 31 Mart’ta da sistematik bozulmadı ve Türel koltuğu bu kez yine bir CHP’liye, Muhittin Böcek’e kaptırdı.
Son 5 yerel seçimde yaşanan tablo bu.
Bir dönem CHP, bir dönem AK Parti yönetiyor kenti…
Belli ki Antalya bunu seviyor…
Doğrusunu söylemek gerekirse, bilhassa Mustafa Akaydın döneminde hizmet anlamında yaşanan durgunluk ve akabinde yatırım sağanağı şeklinde geçen Türel döneminin ardından ben bu sonucu beklemiyordum. Vatandaşın her iki dönemi mukayese edip hizmetten, yatırımdan yana oy kullanacağını düşünüyordum. Yerel siyasetin genel siyasetten ayrı değerlendirileceğini tahmin ediyordum.
Yanılmışım…
Ortaya çıkan sonuç gösteriyor ki, millet sandığa yerelde yapılanlarla değil de geneldeki olumsuzluklarla gitmiş. Geneldeki olumsuzluklardan kastım, ekonomik meseleler…
Çarşıda, pazarda, mutfakta çıkan yangın…
Pazarda patlıcanı 20, domatesi, soğanı 10-15 lira etiketle gören sandığa bu hissiyatla koşmuş. Üniversiteyi bitirmiş aylardır boş gezen çocuğuna iş bulamayan anne-baba oyunu bu hissiyatla kullanmış.
Menderes Türel şunu yapmış, bu yatırımı gerçekleştirmiş. Bilmem şu kadar daha proje ortaya koymuş, umurlarında olmamış…
Denize düşen yılana sarılır misali, millet içinde bulunduğu çaresizlikten dolayı sığınacak bir liman aramış…
‘Mart’tan sonra bahar’ sloganı umut olmuş belli ki…
Slogan güzel de, gerçekten de o arzu edilen bahar gelecek mi?
Şimdi millet olarak hep birlikte bunu bekliyoruz. Slogan beklentilerimizi bir hayli yükseltti. İşbaşına gelen yerel yöneticilerin sorumluluğu bir kat daha arttı.
Bundan sonra hiçbiri bir bahanenin arkasına sığınamaz. Oy verenler baharı bekliyor. Bahar iklimini yaşatacak hamleleri bekliyor. Bakalım ne yapacaklar. Seçim sürecinde öne sürdükleri eksiklikleri nasıl tamamlayacaklar, yanlışları nasıl düzeltecekler, vatandaşın umutlarını nasıl yeşertecekler?..
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, yönetsinler bakalım nasıl yönetecekler?
Bekleyip göreceğiz…