Bir Rus uçağının 2015 yılı Kasım ayında düşürülmesiyle ortaya çıkan kriz, 2016 yılında turizm ve tarım sektörlerini ciddi şekilde etkilemişti. Özellikte Antalya turizminin dibe vurduğu o günlerde sektöre adeta ‘can suyu’ verenler Ukraynalı tatilciler olmuştu. 2016 ve 2017’de Antalya’da rekor sayılara ulaşan Ukraynalı turistlerin bu yıl daha fazla sayıya ulaşması bekleniyor. Şu ana kadarki göstergeler son derece umut verici. Özellikle 2016 ve 2017 sezonlarındaki ataklarıyla Türkiye’ye en fazla turist gönderen yedinci ülke haline gelen Ukrayna’nın bu hızla ilk 3 arasına girmesine kesin gözüyle bakılıyor…
Tabi bunun birçok nedeni var ama ilki, hiç şüphe yok ki, Türkiye-Ukrayna arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin son dönemde olumlu bir zemine oturmuş olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beraberinde çok sayıda Bakan ile birlikte Ukrayna’yı ziyaret etmesi de bu olumlu zeminin somut bir göstergesi…
2017’de Türkiye’nin, Ukrayna için kilit bir ‘turistik varış noktası’ konumuna geldiğini söylemek mümkün. Geçtiğimiz yıl 1.25 milyondan fazla Ukraynalı Türkiye’yi ziyaret ederken, ticaret hacmi de epeyce arttı. Bütün bunlar verimli işbirliği ile beraber iki ülke ve halkları arasında karşılıklı güvenin özel bir seviyeye çıkmasını da sağladı.
Turistik varış noktası genel anlamda Türkiye olsa da, özelde Ukraynalı turistin tercihi, Türk turizminin lokomotif kenti Antalya…
Antalya’nın böylesine tercih edilmesinin nedeni ise sadece güzel bir tatil kenti olması değil, aynı zamanda Türk ve Ukrayna halklarını birleştiren kültürel-insani dernekleri bünyesinde barındıran bir şehir olması. Dolayısıyla, Ukraynalılar Antalya’da kendilerini evlerindeymiş gibi rahat hissediyor. Ukrayna futbol kulüplerinin yanı sıra birçok Ukraynalı sporcu antrenman kampı için özellikle burayı tercih ediyor. Ukrayna’nın Antalya’da yakın zamanda planladığı Ukrayna Konsolosluğu’nun açılışı da, bu olumlu sürece muhakkak daha büyük katkı sağlayacaktır. Düzenli direk uçuşların başlatılması, tatil yerlerinde bulunan Türk otellerinde Ukrayna televizyon kanallarının yayınının yapılması gibi atraksiyonlar da Ukraynalı turist sayısının artırılması noktasında gereklidir. Öte yandan, son yıllarda Türk vatandaşlarının da Ukrayna’ya ilgisi giderek artıyor. Bu ülkenin kültürü ve tarihi ile tanışmak için Ukrayna’ya gidenlerin sayısı günden güne çoğalıyor. Bu ülkeye vizenin kaldırılmış olması, uçuş fiyatlarını uygunluğu ve en önemlisi Haziran 2017 itibariyle Türkiye vatandaşlarının Ukrayna’ya çipli kimlikle seyahat edebiliyor olması bu artışta önemli etkenler…
Şu an için bir tek sıkıntı var o da, Kırım yarımadasına ulaşım. Malum, Rusya Federasyonu’nun Kırım’ı işgali nedeniyle yabancı uyrukluların Kırım’a girmesi sakıncalı. Ukrayna’nın yetkili organlarının izni olmadan Kırım’a gitmek kural ihlaline, bu da ileride Ukrayna’ya girişlerin yasaklanmasına neden olabilir.
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz günlerde Ukraynalılar Kırım Tatarları ile beraber Antalya’daki Rusya Federasyonu Konsolosluğu’nun önünde miting gerçekleştirmiş ve sosyal medyada Kırım’ın kurtarılması ile ilgili enformasyon fırtınasını yapmışlardı. Bu yüzden Kırım’ın kaderi hem Ukrayna hem de Türkiye için büyük önem taşıyor. Maalesef Kırım’daki durum 4 yıldır gitgide kötüleşiyor. Bunca zaman içerisinde yarımadanın yerli halkı olan Kırım Tatarları ile kendi ülkesinin kaderine ilgisiz kalmayan Ukraynalı aktivistlerin takibe alınıp baskıya uğratıldığını duyuyoruz. Uydurma suçlardan dolayı uzun yıllara mahkum edilen siyasi mahkumların sayısı 60’ı aşmış durumda ve ne yazık ki bu sayı artmaya devam ediyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi’nin faaliyetleri ise neredeyse işgalin hemen ardından yasaklandı. Moskova tarafından kabul edilen yasadışı yasaklardan dolayı binlerce insan Kırım’ı ziyaret edemiyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun mükerrer çağrısına rağmen Rusya, işgal edilmiş Kırım’da insan haklarına uyum konusunda ilgili kontrollerin yapılması için uluslararası gözlemcilere erişim sağlamaya da yanaşmıyor. Bu direncin kırılması noktasında Rusya’ya karşı yaptırımların devam edip güçlendirilmesi şart.
Ukrayna, bağımsızlığını ve halkının haklarını koruyarak mevcut durumu düzeltmeye yönelik çabalarını hem ülke içinde hem de uluslararası hukuki platformlarda sarf ediyor olsa da bu meselenin dünya genelinde gündemin ilk sıralarında yer almadan çözülmesi zor görünüyor.
Ukrayna, Kırım meselesi ile ilgili BM, Avrupa Konseyi ve AGİT başta olmak üzere uluslararası seviyede hem ikili hem de çok taraflı görüşmelere aktif bir şekilde katılıyor. Şu an BM Uluslararası Adalet Mahkemesi, Uluslararası Arbitraj Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslar üstü tarafsız kurumlara Rusya’nın uluslararası yasa ve hukuk normlarını ihlali ile ilgili bilgiler aktarılıyor. Kırım’daki durum ile ilgili tarafsız ve gerçek bilgilerin aktarılmasını sağlamak için enformasyon sahası oluşturulması da son derece önem taşıyor. Örneğin, TRT’de Ukraynaca ve Kırım Tatarca yayınlar yapılması üzerinde çalışılıyor.
Sözün özü; Türkiye ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin daha da artırılması ve çok daha sağlam zeminlere oturtulmasında Kırım’ın geri alınması büyük önem arzediyor.