Kişinin kendisine olan özgüveni bütün ömrünce onun vazgeçilmezi olmalıdır.
Özellikle kız çocuklarının kendilerine olan güvenleri onları geniş ve istedikleri ufuklara taşır.
Son yıllarda olduğu gibi Birleşmiş Milletler’de kız çocuklarının okuyabilmesi, kendi ayakları üzerinde durup meslek sahibi olabilmeleri için yeni yeni stratejiler saptanmakta, yeni projeler yürürlüğe sokulmakta.
Birleşmiş Milletler’in geçtiğimiz günlerde kız çocuklarına yönelik hayata geçirdiği ‘bilirim’ takısı kullanılarak gerçekleştirilen ve kız çocuklarında özgüven duygusunun geliştirilmesine yönelik proje bütün dünyada büyük ilgi gördü ve büyük övgü aldı.
(Yapa’bilrim’), (Okuya’bilrim’), (Başara’bilirim’), (Meslek edine’bilirim’), (Kendimi koruya’bilirim’), (Kendim karar ala’bilirim’), (Başkalarına boyun eğip onlara esir olmaya’bilirim’), (Ayaklarım üzerinde dura’bilirim’), (Doktor ya da vb. meslek sahibi ola’bilirim’), (Yürüye’bilirim’), (Koşa’bilirim’), (Okyanuslara yüze’bilirim’), (Zorlukları aşa’bilirim’),
‘Bilirim’leri çoğaltabiliriz.
Küçük kızların daha çok küçük yaşlarda hayatlarının karartılmasının, eğitiminin elinden alınmasının, erken evlendirilmesinin önüne geçmek için bilirimleri çoğaltmanın şart olduğu bir dönemde olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Bu girişim çok güzel çok etkili umarım tüm dünyada etkisi gözükür.
Ancak 21. yüzyılda ‘bilirim’ kelimesinin mucize yaratmasını beklemek de olaya çok basit bakılıyor gibime geliyor. Tabii ki toplumlarda ailelerde eğitimcilerde ve hedefteki kız çocuklarımızda, genç kızlarımızda bir silkinme, kalplerinde bir umut yeşertecek her proje çok değerli yeter ki gereken değeri bulabilsin ve geniş kitlelere ulaşabilsin.
‘Bilirim’ takısının, ben bilirime, ben yapabilirime dönüşebilmesi kız çocuklarına, ailelere, kız çocuğu annelerinin projeye sıcak bakmasıyla daha kolay hedefine ulaşacaktır.
Gönlünüz ve kalbiniz ‘bilirim’lerle daha da kıymetlensin.