5 Aralık birçok çok bereketli bir günmüş bu yıl bir kere daha gördük.
" 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü 5 Aralık Türkiye'de kadına seçme seçilme hakkı verilme günü,5 Aralık Gönüllüler Günü,5 Aralık Toprak Günü ,5 Aralık Dünya Mühendisler Günü, 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü".
Bunlar benim bilebildiklerim kutlamalara bakınca 5 Aralığın ne kadar çok önemli bir gün olduğunu daha da anladım.
5 Aralık’ta kutlanan değerli sıfatların hepsi çok önemli, ama ikisi insani açıdan daha öne çıkıyor birisi Dünya Kadın Hakları Günü diğeri Türk Kadınına verilen seçme seçilme hakkı.
Bu iki önemli hak 1934 yılında gerçekleşiyor.
Fakat esas gözden geçirilmesi gereken bütün bu olumlu gelişmeler yerini bulmuş mudur, kadınlar hak ettikleri yere gelmişler midir?
Bürokraside, kamuda, eğitimde, sanatta, sporda, siyasette, sivil toplum kuruluşlarında, meslek odalarında eşit sayılarda mıdırlar ve yönetim kurullarında ne kadar varlardır.
Birçok kadınımız ülkemize dünya standartlarında başarılar getirmesine rağmen sayılarının yeterli olmadığını görüyoruz.
Ülkemizde ve dünyada erkek ve kadının sosyal hayatta ve hayatın her düzeyinde eşit olduğu kanun ve yönetmeliklerle somutlaştırılmasına rağmen sayı olarak eşitlik görülmemekte.
Sivil toplum kuruluşlarında, siyasi parti yönetimlerinde, milletvekili ve belediye başkanlıklarında, meslek odaları yönetimlerinde, bürokrasi yönetimlerinde,
Spor federasyonları yönetimlerinde kadınlar yeterli sayıya ulaşmış değiller.
Sadece kadınların kurduğu platformlarda, sivil toplum kuruluşlarında bile erkeklerin yönetimlere girme çabasını görüyoruz.
Aslında gözden kaçırılan nokta birbirini tamamlayan erkek ve kadının çeşitli nedenlerle ayrıştırılmaları.
Kadın ve erkeğe birey ve insan olarak bakıldığı zaman “dünya kadın hakları gününün “aslında zaten yaradılıştan itibaren o hakka sahip olduğunun yüzyıllar sonrası kanunlar boyutunda yürürlüğe girerek topluma deklare edilmesini görüyoruz.
Kadın ve erkeğe toplumun temeli iki canlısı olarak bakıldığında ve eşitlikleri uygulamalarla sosyal hayatta gerçekçilik kazandığında kazanılmış haklardan bahsedilebilir.
Gönlünüz ve kalbiniz gerçek eşitlikler ve güzelliklerle dolsun.